23. Ceza Dairesi 2015/7403 E. , 2016/2277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik-nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK 158/1-d, 43/1, 62/1, 52/2, 4, 53 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ve 1400 TL adli para cezası ile mahkumiyet
2-TCK"nın 207, 62/1, 53/1 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ...’ın nüfus cüzdanı ile diğer katılan ... A.Ş’ye müracaat ederek katılan adına bir adet hat çıkarttığı, abonelik sözleşmesini katılan adına kendisinin imzaladığı, abonelik ücretinin ödenmemesi nedeniyle katılan ...’un borçlanmasına sebebiyet verdiği, bu şekilde sanığın katılanların zararına kendisi yararına menfaat sağlayarak üzerine yüklenen dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde ;
Sanığın savunması, katılan beyanları, abonelik sözleşmeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre üzerine yüklenen suçu işlediği anlaşıldığından mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 68 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "68 GÜN", "85 GÜN", "70 GÜN" ve "1.400 TL." terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla 5 GÜN", "6 GÜN", "5 GÜN" ve "100 TL." ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde ;
Sanığın katılan adına hat çıkarmak amacıyla... A.Ş.’ne katılan ... olarak abonelik sözleşmesini imzalayarak gerçeğe aykırı belgeler verdiği anlaşılmış ise de; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa ön ödeme önerisinde bulunarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.