12. Ceza Dairesi 2020/3436 E. , 2021/5443 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/06/2014 gün ve 2013/834 Esas, 2014/321 sayılı kararında belirtildiği üzere, 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 3. madde uyarınca mahalli Cumhuriyet savcılarının, duruşmalarına iştirak etmedikleri Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinin 3. fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı 16.06.2016 tarihinde verilen hükme karşı, temyiz süresinin son gününün haftasonuna denk gelmesi sebebiyle, mahalli Cumhuriyet savcısının ilk mesai günü olan 18.07.2016 tarihinde yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olduğu anlaşılmakla, bu hususta tebliğnamede ret içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre;
1-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48. maddesinin ""1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır."" şeklindeki 6. fıkrasına göre, 1.00 promilin üzerinde alkol veya uyuşturucu madde alınması sonrası araç kullanılmasının atılı suçun oluşması için yeterli olduğu anlaşılmakla; trafik ekiplerince yapılan yol kontrolünde durdurulan araç sürücüsü sanığın, kolluk görevlileri tarafından saat: 13:09"da alkolmetre ile yapılan ölçümde 175 promil, saat 14:41"de alınan doktor raporunda ise, 70 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda; yerleşik adli tıp uygulamalarına göre kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte alkol oranının her saat ortalama 15 promil azaldığı kabul edilmekle, iki ölçüm arasında 1 saat 30 dakikalık bir zaman farkı olduğundan, sanığın yakalanma anında yaklaşık 92,5 promil alkollü olduğu, tespit edilen alkol promil miktarı ve dosya içeriğine göre, sanığın alkolün etkisi ile güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair bir delil ve dışa yansıyan davranışları ile ilgili olumsuz bir tespitin bulunmadığı dikkate alındığında, yasal unsurları oluşmayan atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebiyle CMK’nın 223/2-a. maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi gerekirken, sanığın suç işleme kastı olmadığından CMK’nın 223/2-c. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün “1.” bendinin hükümden çıkartılarak, yerine “Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebiyle CMK’nın 223/2-a. maddesi uyarınca BERAATİNE,” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün; DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.07.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.