Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/3647 Esas 2013/985 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3647
Karar No: 2013/985

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/3647 Esas 2013/985 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, trafik sigortalı aracın davalı sürücüsünün idaresinde dava dışı bir motorsiklete çarpması sonucu oluşan hasar bedelini ödediğini belirterek, dava dışı araç sahibine ödenen tazminatın davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı, kazanın alkolün etkisi altında gerçekleşmediğini ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne ve tazminatın davalıdan tahsiline karar vermiştir. Ancak, davalının temyiz başvurusu sonucu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan kanunlara uygun davranılmadığı tespit edilmiştir. Davalar arasında bağlantı olduğu ve dava açıldığı tarih itibarıyla HUMK.nun 1. maddesi gereğince mahkemenin görevinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuş ve davalı vekilinin temyiz talebi kabul edilmiştir. Detaylı kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK.nun 1. ve 4. maddeleri; 6100 sayılı HMK.nin 166. maddesi; HUMK.nun 427/III maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2012/3647 E.  ,  2013/985 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı aracın davalı sürücünün sevk ve idaresinde olduğu sırada çarpmış olduğu dava dışı motorsiklette meydana gelen hasar bedelinin hak sahibine ödendiğini belirterek, sigortalı araç sürücüsü davalının kaza sırasında alkollü olması nedeniyle hak sahibine ödenen 683,45 TL tazminatın 20.04.2009 ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ... verilmesini istemiştir .
    Davalı vekili, zamanaşımı defi ile görevsizlik ve derdestlik itirazında bulunup kazanın alkolün etkisi altında gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 683,45 TL tazminatın 20.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ... verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine hükmün miktarı itibariyle kesin olması nedeniyle temyiz talebinin reddine dair verilen ... davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ... sözleşmesine dayanılarak açılan rücen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili olayın mühhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştiğine, 3.kişiye ödenen ve zararın teminat kapsamında olmadığına dayanarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 683,45 TL.nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dava, 31.3.2011 tarihinde HUMK.nun yürürlükte olduğu dönemde açılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde de davacı tarafından 18.5.2010 tarihli dava dilekçesi ile müvekkili aleyhine aynı dava sebebine ve konusuna istinaden ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/184 Esas sayılı dosyasında yine fazlaya
    ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 80.000 TL.nin tazmini talebiyle dava açtığını, o davanın derdest olduğunu, HUMK.nin 4 maddesi hükmü gereğince mahkemenin görevsiz bulunduğunu belirterek görev yönünden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ilgili dosya getirtilerek incelenmiş, dava dilekçesi örneği dosyaya alınmıştır. Davacı vekili 12.12.2011 tarihli oturumda Asliye Hukuk mahkemesinde görülen dava ile iş bu davanın konusu, tarafları sebebinin aynı olduğunu, bu nedenle davaların birleştirilmesini talep etmiştir. Mahkeme, birleştirme talep edilen dava dosyasının görüldüğü mahkeme ile bu davanın aynı düzeydeki mahkemede açılmadığından birleştirme talebinin reddine ve davanın kabulüne ... vermiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK.nun 1. maddesine göre dava olunan şeyin davanın açıldığı tarihteki değerine göre mahkemenin görevi belirlenir. Aynı kanunun 4. Maddesi gereğince " alacağın bir kısmı dava olundukta eğer son kısım ise mahkemenin vazifesini tayinde müddeabihin kıymetine bakılır. Son kısım olmadığı ve alacağın tamamı da münazaalı olduğu takdirde alacağın tamamı nazarı itibare alınır. Alacağın tamamı münazaalı değilse dava olunan kısma bakılır." ... tarihi itibariyle yürürlükte olan 6100 sayılı HMK.nin 166 maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu ... diğer mahkemeyi bağlar.
    Aynı maddenin 4. bendine göre, davaların aynı veya birbirlerine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.
    Dosya kapsamına göre taraflar arasında alacağın tamamı münazaalı olup Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/184 Esas sayılı dosyasındaki dava derdesttir. İş bu dava ile o davanın tarafları konusu, sebebi aynı olup davalar arasında bağlantı vardır. Davacı vekili, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak bu davayı açmıştır.
    HUMK.nun 427/III maddesi hükmüne göre " alacağın bir kısmının dava edilmiş olduğu hallerde kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir." Bu nedenle mahkemece hükmedilen tazminat miktarı yönünden kesinlikten söz edilemez.
    Bu durumda mahkemece iş bu davanın Seydişehir Asliye Hukuk mahkemesinin 2010/184 Esas sayılı dava dosyası üzerinde birleştirilmesine ... verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek hüküm kurulması davalı vekilinin davacının kabulüne ilişkin 12.12.2011 tarihli kararını temyiz talebinin 13.1.2012 tarihli ek ... ile hükmedilen tazminat miktarı yönünden kararın kesin olduğundan bahisle reddine ... verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile mahkemenin 13.1.2012 gün ve 2011/229-776 sayılı ek kararının kaldırılmasına ve 12.12.2011 tarihli davanın kabulüne dair kararın BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 4.2.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.