13. Hukuk Dairesi 2015/38425 E. , 2018/1349 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ..."ne satılan sulama pompası, motoru ve sulama malzemesinin bedellerinin ödemediğini, gönderilen faturaya da yasal sürede itiraz etmemeleri nedeniyle faturaların münderacatını kabul etmiş olduklarını, artık borçlu olmadıklarını ileri süremeyeceklerini, buna rağmen haklarında başlatılan icra takibine haksız itiraz ettiklerini ileri sürerek, vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, davalının ... İcra Müdürlüğünün 2011/56 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, 17.582,00 TL takip konusu asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının itirazının iptali için eldeki davayı açmıştır. Davacı, dvalının fatura bedeli kadar eşyayı satın ve teslim aldığı halde bedelini ödemediğini ileri sürmüş, davalı ise kooperatif defterlerinde, faturalarda belirtilen malların peşin ödemeli alındığının kayıtlı olduğunu savunmuştur. Davacı tarafın sattığını iddia ettiği malların teslimiyle ilgili uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlık bedelin ödenip ödenmediğine ilişkindir.
BK.nun 182/2. maddesi (TBK 207.md) gereğince aykırı adet veya sözleşme bulunmuyorsa, satıcı ve alıcı aynı zamanda borçlarını yerine getirmekle yükümlüdür. Satım konusu malın alıcıya teslim edilmesi, satış bedelinin alındığına delil teşkil eder. Satıcı, satış bedelinden alacaklı olduğunu iddia ediyorsa, bedelinin sonradan ödenmek üzere malın teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Bu nedenlerle inceleme konusu olayda, satımın veresiye olduğunu ispat yükü davacı satıcıya düşer. Davalı satışın peşin yapıldığını, defterlerinde de bu şekilde kayıtlı olduğunu öne sürmüştür. Davacı delilleri arasında, davalı defterlerine dayandığına, yapılan incelemede, davalı defterlerinde malların peşin ödendiğinin kayıtlı olmasına; yine davalı delilleri arasında davacıya ait defterler bulunmasına ve davacının kendi defterlerini mahkemeye sunmaktan açıkça vazgeçmesi karşısında, artık ispat yükünün davacıda olduğu kabulü ile sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyize gelen davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.