19. Hukuk Dairesi 2017/5154 E. , 2018/5195 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
..
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. Yalçın Çelebi gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı banka ve şubesi arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/247 esas sayılı dosyasında görülen davada, müvekkili şirket lehine 131.238,25 TL ödenmesine karar verildiğini, ancak o davada dava tarihinden itibaren faiz talep edilmediğini, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunu, bu kez asıl davada talep edilmeyen faiz alacağının tahsili için davalı banka ve şubesi hakkında ilamsız takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, icra dosyasında borcun dayanağı olarak “16.01.2015 faiz başlangıç tarihli, 139.964,69 TL tutarındaki (FAİZ ALACAĞI)” yazıldığı, başkaca bir şey yazılmadığı, mevcut hali ile icra takibinin dayanağının ne olduğunun belirsiz olduğu, borçlular vekilinin gerek ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve gerekse cevap dilekçesinde bu husus üzerinde durduğu, davacının ancak yargılama aşamasında alacağının dayanağını açıkladığı, ancak icra takip talebine anlaşılır şekilde bu talebini yansıtamadığı, icra takibindeki borcun dayanağının belirsiz olması nedeniyle borçlunun itirazında haklı bulunduğu, ancak davacının takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı, zira yargılamayı gerektirir bir faiz talep hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır. Takip dosyasında alacaklının ticaret unvanı,... ... San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak gösterildiği halde, itirazın iptali davası ... Systems San. ve Tic. Ltd. Şti. adına açılmış, dava dilekçesine vekaletname de eklenmemiştir. Dosyanın temyiz incelemesi için gönderilmesi üzerine Dairemizce yapılan geri çevirme kararından sonra davacı ... Systems San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin unvan değişikliğine giderek... ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ünvanını aldığı, takip talebinde ünvanın doğru olarak kullanıldığı, ancak dava dilekçesinde ünvanın doğru olarak kullanılmadığı, karar başlığında da eski ünvanın kullanıldığı anlaşılmıştır. Dosyadaki bu çelişki her ne kadar geri çevirme kararı ile açıklığa kavuşturulmuş ise de, yargılama aşamasında bu husus açıklığa kavuşturulmadan yargılamaya devam edilmesi doğru değildir.
Davacı-takip alacaklısınca takip 143.933,55 TL üzerinden başlatılmış ise de, dava dilekçesinde harca esas değer 139.964,69 TL olarak gösterilmiş, peşin harç da gösterilen bu miktar üzerinden yatırılmıştır. Ancak dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde herhangi bir miktar belirtilmeksizin itirazın iptali talep edilmiştir. Harçlar Kanunu m. 28’e göre karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin olarak yatırılır. Aynı Yasa m. 32’ye göre ise yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Mahkemece anılan madde hükümleri gözetilerek, dava dilekçesi açıklattırılıp, davacının takip çıkışı miktar üzerinden itirazın iptalini talep ettiğini belirtmesi halinde, eksik peşin harcı tamamlaması için kesin süre verilerek, verilen kesin süre içinde harcın tamamlanması halinde yargılamaya devam olunarak esas hakkında hüküm kurulması, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılarak üç ay içinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken eksik harç ile yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
Davacı talebini faiz alacağına dayandırmış olup, açtığı itirazın iptali davasında bu alacağın dayanaklarını göstermesi mümkündür. Bu sebeple mahkemece yukarıdaki (1) ve (2) nolu bendlerde açıklanan usuli işlemlerin ikmalinden sonra davacının iddiaları, davalının savunmaları değerlendirilip, deliller toplanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, esas incelenmeden yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1), (2) ve (3) nolu bendlerde açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına Yargıtay duruşma tarihi dikkate alınarak takdiren 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.