19. Ceza Dairesi 2019/35328 E. , 2020/1492 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : 5941 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet (Temyiz İsteminin Reddi)
Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince CMK"nin 296/1. maddesi gereği verilen "temyiz isteminin reddi" (ek) kararın sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, CMK"nin 296/2. maddesi gereği bu hususta bir karar verilmek üzere; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nin, temyiz edilemeyecek kararları düzenleyen, 286/2-d maddesinin Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/71 E. 2018/118 K. sayılı kararıyla iptal edilmeden önceki hali;
"...d) (Değişik : 6545 - 18.6.2014 / m.78) İlk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,...
Temyiz edilemez." şeklinde iken,
15.02.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 27/12/2018 tarihli ve 2018/71 E. 2018/118 K. sayılı kararıyla; CMK"nin 286/2-d maddesi; Bölge Adliye Mahkemelerince sanık hakkında ilk defa verilecek mahkumiyet kararlarına karşı üst derece yargı denetimi (temyiz) yolunun kapatılmasının, AİHS"ye ek 7. nolu protokole ve Anayasa"nın 36. maddesine aykırı olması gerekçesiyle iptal edilmiştir.
İptal kararı üzerine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanun"un 7. maddesiyle yeniden düzenlenen CMK"nin 286/2-d maddesinin son hali;
"...d) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
... Temyiz edilemez." şeklinde düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nin 286/2-e maddesi ise;
"...e) Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
Temyiz edilemez." hükmünü içermektedir.
Buna göre; 7165 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonrasında,
5271 sayılı CMK"nin 286/2-e maddesinde yer alan; adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yolunun kapalı olduğuna ilişkin düzenleme; kanunlarda sadece adli para cezası gerektiren suçlarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince kurulan her türlü hükme karşı istinaf yoluna başvurulması sonucu; Bölge Adliye Mahkemelerince sanık hakkında ilk kez mahkumiyet hükmü kurulmaksızın verilecek diğer kararlar (esastan reddi, düzeltilerek esastan reddi vb.) için uygulanma kabiliyeti olan bir hükümdür.
7165 sayılı kanunla yeniden düzenlenen CMK"nin 286/2-d maddesinde yer alan; sanık hakkında ilk kez Bölge Adliye Mahkemelerince kurulacak mahkumiyet hükümlerinin, CMK 272/3. maddesi kapsamı dışında kalması kaydıyla, temyiz yoluna dair istisnalardan hariç tutulmasına dair hüküm, CMK"nin 286/2. maddesinde yer alan tüm temyiz istisnalarına yönelik maddeye yeni ve farklı bir ölçüt getiren, sonradan yürürlüğe giren ve özel bir hüküm niteliğinde "istisnanın istisnası" olarak yorumlanması gereken bir hükümdür. Dolayısıyla, 7165 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen CMK"nin 286/2-d maddesinin yürürlüğe girdiği 28.02.2019 tarihi ve sonrasında; temyiz yolu açık olan kararlar içerisine; ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve 272/3. maddesi kapsamı dışında kalan mahkumiyet kararları da eklenmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği ilkesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin de ancak yürürlüğe girdikten sonra uygulanabileceği birlikte gözetildiğinde, bu hükmün ortaya çıkardığı bu yeni istisnai durumun, ancak 7165 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.02.2019 ve sonrasında sanık hakkında ilk kez Bölge Adliye Mahkemelerince verilen mahkumiyet hükümlerine karşı yapılacak temyiz istemlerinde uygulanabilmesi mümkündür.
Sonuç olarak 7165 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen CMK"nin 286/2-d maddesinin uygulanabilmesi için;
- 7165 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 28.02.2019 ve sonrasında, sanık hakkında ilk defa Bölge Adliye Mahkemesince bir "mahkumiyet" kararı verilmiş olması,
- Verilen bu mahkumiyet kararının, CMK"nin 272/3. maddesi kapsamı (3000 TL"ye kadar (3000 TL dahil) adli para cezaları) dışında kalması gerekecektir.
Temyize konu edilen hükme esas somut uyuşmazlıkta;
İlk derece mahkemesi tarafından, suça konu çekleri bankaya ibraz eden ile şikayet başvurusunda bulunan kişilerin farklı kişiler olduklarından bahisle davanın şikayet yokluğundan düşmesine karar verildiği, müşteki vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonucu; Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesince duruşmalı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda 12.03.2019 tarihinde, ilk derece mahkemesince kurulan hükmün kaldırılmasına, sanığın eyleminin "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunu oluşturduğu sabit olmakla suça konu (4) adet çekin karşılıksız kalan miktarından az olmamak üzere; sanığın neticeten ayrı ayrı 348,710 TL, 348.710 TL, 398.710 TL ve 148.710 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ilk kez ve kesin olarak karar verildiği, hükmün sanık müdafiince temyiz edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince bu kez temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu ek kararın da sanık müdafiince temyiz edildiği görülmektedir.
Yukarıda yazılı mevzuat ve somut uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinde yazılı "Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karara karşı yapılan temyizinin reddi" gerektiği yönündeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hüküm ve ek karar temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi; gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında ilk kez kurulan "12.03.2019 tarihli mahkumiyet" hükmüne karşı 7165 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen CMK"nin 286/2-d maddesi gereği temyiz yolunun açık olduğu anlaşılmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin yasal dayanaktan yoksun olan 19.03.2019 tarihli temyiz isteminin reddine dair "ek kararı"nın KALDIRILMASINA karar verilerek;
CMK"nin 294. maddesi gereği, temyiz isteminin gerekçeli olduğu görülmekle, başkaca temyiz isteğinin reddi nedenleri de bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, CMK"nin 299/1. maddesi gereği duruşmalı inceleme yapılmasına dair şartlar oluşmadığından dosya üzerinden yapılan incelemede;
Dairemizin 10.05.2018 tarihli 2018/3072 E. 2018/5874 K. sayılı "Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri Arasındaki Karar Uyuşmazlığının Giderilmesine Dair Karar"ında da belirtildiği üzere, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçunda şikayet hakkının; çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile "karşılıksızdır " işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda "karşılıksızdır" işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye ait olacağına hükmedilmiştir.
Yine Dairemizin 05.11.2018 tarihli, 2018/6510 E. 2018/11325 K. sayılı "Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri Arasındaki Karar Uyuşmazlığının Giderilmesine Dair Karar"ında da belirtildiği üzere, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1. maddesinde düzenlenen "karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme" suçunun işlendiği tarih; çekin bankaya ibraz edilerek "karşılıksızdır" işlemine tabi tutulduğu tarihtir. 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile değişik 5941 sayılı Kanun"un 5. maddesine göre; 6728 sayılı Kanun"un yürürlük tarihi öncesinde düzenlenip teslim edilmiş olsa dahi, keşide tarihi olarak 09.08.2016 günü sonrası bir tarih yazılan bir çekin kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibrazında "karşılıksızdır" işlemine tabi tutulması eyleminin suç oluşturacağı da tartışmasızdır.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
CMK"nin 289. maddesinde yer alan hukuka kesin aykırılık hallerinin bulunmadığı ve Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz olunan hükmünün hukuka uygun bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye aykırı olarak, CMK"nin 302/1. maddesi gereği TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, CMK"nin 304/1. maddesi gereği, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.