22. Hukuk Dairesi 2016/10252 E. , 2019/8856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti :
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı Kurumda bina ve mal bakıcısı görevinde çalıştığını ve emekli olduğunu, çalıştığı dönemde tatil ve bayram günlerinde sürekli çalıştığını, toplu iş sözleşmesine göre tatil günlerinde çalışması halinde 3 yevmiye ücretinin verilmesi gerekmesine rağmen yasal haklarının ödenmediğini beyan ederek ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; mülga Köy Hizmetleri Müdürlüğü’nde işe başladığını ve mevsimlik işçi olarak çalışmalarına devam ettiğini, 2001 yılında kadro alarak tüm hak ve alacakları ile birlikte ... nezdinde çalışmalarına devam ettiğini, Köy Hizmetleri Müdürlüğünde geçen hizmet süresinin kıdem hesabında dikkate alınmayarak ilk kez işe başlamış gibi derece ve kademe hesaplaması yapıldığını ileri sürerek ücret farkı alacağı, kıdem tazminatı farkı alacağı, akdi ve yasal ilave tediye fark alacakları ile yıpranma primi fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti :Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, bekçi olarak istihdam edilen davacının vardiyalı çalıştığını ve fazla mesai yapmadığını, aylık 180 saatin üzerinde bir çalışmasının olmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı vekili birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; süresinde açılmayan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, davacının kadroya geçiş tarihi olan 02.02.2001 tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık 12 yıllık bir zaman diliminin olduğunu, mevsimlik işçilerin ilgili kurumlar tarafından tüm ücret ve hakları korunarak ve ilgili toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun olarak yürürlükteki mevzuat çerçevesinde intibaklarının yapılmış olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe :
1-Anayasanın 141"nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.Somut olayda davacı, asıl davada genel tatil, bayram ve hafta tatili çalışmaları karşılığının ödenmediğini ileri sürerek alacak davası açmış, daha sonra açtığı ve asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen Sivas İş Mahkemesi’nde 2013/400 esas 2013/415 karar sayılı dosyasında derece ve kademe intibakının hatalı yapıldığı, mevsimlik işte geçirilen sürelerin hesaplama yapılırken gözönüne alınmadığını ve bu dudumun kanuna aykırılık oluşturduğunu beyan ederek, gerçek derece ve kademesine göre hesaplanacak fark işçilik alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece uyuşmazlık konusu “ücret, kademe ve derece tespitine esas teşkil eden hizmet süresinin geçici mevsimlik iş ilişkisinin dikkate alınması, fazla mesai ile bayram ve tatil ücreti taleplerine ilişkin” olarak tespit edilmiş, ancak birleşen davaya konu alacak taleplerinin reddine dair gerekçeye yer verilmesine rağmen, asıl davada uyuşmazlık konusu yapılan “ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili” ücret alacaklarının hangi gerekçe ile reddildiği belirtilmemiştir. Mahkemece kararın gerekçe kısmında, asıl davaya konu alacak taleplerinin neden reddedildiğine ilişkin gerekçenin yazılmaması, bu alacaklara yönelik herhangi bir gerekçeye yer verilmemesi HMK’nın 297. maddesine aykırı olup, kararın öncelikle bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğu ifade edilmelidir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, geçici işçilikte geçen sürenin sürekli işçi kadrosuna geçildikten sonraki dönemde kademe ve dereceye esas alınıp alınmayacağı konusundadır.
Dosya içeriğine göre; geçici işçilikte geçen sürenin sürekli işçi kadrosuna geçildikten sonraki dönemdeki kademe ve dereceye esas alınmamasının imzalanan protokole uygun olduğundan bahisle fark alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir. Dairemizin daha önceki emsal kararları da bu yöndedir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2015 tarihli ve 2015/7-1115 esas, 2015/2541 sayılı kararında geçici işçilikte geçen sürelerin daimi kadroya geçişte kademe ve derece intibakında dikkate alınması gerektiği kabul edildiğinden uygulama birliği, hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca bu karar da gözetilerek davacının derece ve kademesi yeniden belirlenmeli ve varsa fark alacaklar hüküm altına alınmalıdır.3-6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 166. maddesi gereğince “aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu için davaların birleştirilmesine” karar verilmiş olsa dahi birleşen dava dosyasının müstakiliyeti hukuken devam etmektedir. Bu durumda birleşen dava dosya esas ve karar numarasının karar başlığına yazılması gerektiği gibi hüküm fıkrasında da birleşen dava yönünden ayrıca karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece bu esaslar göz ardı edilerek yazılı biçimde karar verilmesi usule aykırıdır.
4-Davacı asıl davada; sendika üyesi olduğunu ve üyesi olduğu sendika ile işyeri arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesine göre ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışmalarının karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, yaptırılan bilirkişi incelemesinde uyuşmazlık konusu alacaklar bilirkişi tarafından toplu iş sözleşmesinin ilgili maddelerine atfen belirlenmiştir. Ancak dosyanın incelenmesinde muhteviyatında toplu iş sözleşmesinin bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle davacı tarafından dayanılan toplu iş sözleşmelerinin celbi ile, denetime uygun şekilde dosya içeriğine kazandırılması gerekmektedir. Mahkemece eksik inceleme ile dosyada mevcut bulunmayan sözleşmelere dayanılarak alacak hesabı için bilirkişi incelemesi yaptırılması da isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.