5. Hukuk Dairesi 2017/5098 E. , 2017/15340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün davacı idarece temyizine ilişkin istemin süresinde olmadığından REDDİNE dair 18.Hukuk Dairesinden çıkan 18/04/2015 gün ve 2014/18921 Esas - 2015/6931 Karar sayılı ilama karşı davacı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkin istemine ilişkin davada; mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davacı idare vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan temyiz istemi reddedilmiş, davacı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı idare vekilinin temyiz dilekçesini ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği ve talep dilekçesi ekinde “mahkeme giderleri listesi” sunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu temyiz isteminin süreden reddine dair ilamın maddi hataya dayandığı anlaşıldığından davacı idare vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 18.Hukuk Dairesinin 28/04/2015 gün ve 2014/18921-2015/6931 sayılı temyiz isteminin reddi kararının kaldırılmasına karar verdikten sonra, işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına yol olarak terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... Köyü 1265 ve 1268 parsel sayılı taşınmazlara emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Dava konusu taşınmazlar arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların bedeli hesaplanırken, değer biçmeye esas alınan ... Köyü 260 ada 3 parsel ve 2889 parsel sayılı taşınmazlar ile serbest piyasa şartlarında ... yol ayrımı .. karayoluna sınır veya komşu olantaşınmazların ortalama m2 birim fiyatının 30,00TL olduğu belirtilerek tespit edilen m² değerlerinin aritmetik ortalamasının alınması suretiyle birbirinden çok farklı değerdeki iki ayrı emsalin incelenmesi ve serbest piyasa fiyatı da eklenerek üç bedelin aritmetik ortalamasının alınarak sonuca ulaşılmış olması nedeniyle rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp, dava konusu taşınmaz ile bilirkişi raporunda somut emsal olarak esas alınan taşınmazların, belediye binası, hükümet konağı, adliye, belediye binası, vb. merkezi yerlere ve birbirlerine olan uzaklıkları halihazır şehir haritası üzerinde fen bilirkişisine işaretlettirildikten sonra, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ve taşınmazın bulunduğu mahallede düzenleme ortaklık payı kesintisinin ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup, vergi değerleri de karşılaştırılmak suretiyle değer biçilip alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerinde bulunan haciz şerhlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07/06/2017gününde oybirliğiyle karar verildi.