9. Hukuk Dairesi 2010/47659 E. , 2013/7477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde temizlik işçisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini belirterek kıdem tazminatı alacağını, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı işçi ile iş akdi yapmadıklarını, temizlik işlerinin ihale ile şirketlere verildiğini, işçilerin tüm hak ve alacaklarından ihaleyi alan işverenin sorumlu olduğunu husumetlerinin bulunmadığını, belirterek, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taşeron şirketin davalı işverene ait Ege Üniversitesinde hizmet satın aldığı, davacının da Ege Üniversitesi hastanesinin çeşitli servislerinde temizlik işçisi olarak çalıştığı, davalı ... Üniversitesinin üst iş veren niteliğinde olduğu, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesi son bulduğundan davacının kıdem tazminatı alacaklısı bulunduğu, belirtilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatına uygulanması gereken faiz konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizi düzenleyen ilgili hükümde özel banka ile kamu bankası ayrımı yapılmamıştır. Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla sözü edilen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça ücret dikkate alınmaz.
Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda kıdem tazminatı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı miktar için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden kararda faiz oranının gösterilmemesi gerekir.
Somut olayda, hükmedilen kıdem tazminatına "işverenin davacının emekli olduğunu öğrendiği tarih olan 11.11.2005 tarihinden itibaren" denilerek faiz yürütülmüş ise de, dosya kapsamına göre 11/11/2005 tarihi alt işveren hakkında Çalışma Bakanlığı Bölge Çalışma Müdürlüğünce hazırlanan tutunak tarihi olup, davalı ... Rektörlüğüne emekliliğe dair bildirim yapılmadığı görülmüştür. Bu halde yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda hükmedilen kıdem tazminatına yürütülecek faiz dava tarihinden itibaren başlatılmalıdır.
3- Aynı konuda davacının alt işverene karşı açıp aynı miktar üzerinden kesinleşen davası da bulunduğundan mükerer ödemeye yol açılmamasının hükümde belirtilmemesi de hatalı olup bozma sebebi isede, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK nın geçici 3/1 maddesi yollamasıyla HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
F) Sonuç:
Temyize konu kararın hüküm fıkrasının kabüle ilişkin birinci paragrafının tamamen çıkartılarak yerine;
" Aynı hizmet döneme ilişkin kıdem tazminatı alacağı hakkında kesinleşmiş hüküm olduğundan mükerrer ödemeye yol açmayacak şekilde davanın kabulü ile, 6.704,66 TL brüt kıdem tazminatının dava tarihi olan 07/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," paragrafın yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar sonrası davalı tarafça yatırılan harcın istek halinde davalıya iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.