Esas No: 2019/3890
Karar No: 2021/2810
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 3. Daire 2019/3890 Esas 2021/2810 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3890
Karar No : 2021/2810
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) :…
VEKİLİ :Av …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Bilişim ve Yazılım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin temsilcisi olduğundan bahisle 2012 yılına ait kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 1. bendi uyarınca alınan ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazın reddine yönelik ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile aracına ve banka hesapları üzerine uygulanan ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dosyada mevcut ... tarih ve ... ile ... tarih ve ... sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örneklerinden, ... tarih ve ... , ... tarih ve ... sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının şirket yetkilisi ... , ... , ... veya ... 'den birinin imzası şart olmak kaydıyla 25.000 TL'ye kadar şirketi temsil ve ilzama yetkilı kılındığının anlaşıldığı, davacının anılan şirkette yönetim kurulu üyesi sıfatının haiz olmadığı, tek başına şirketi temsil ve ilzama hiçbir şekilde yetkilendirilmediği, belirlenen bazı konularda şirket kanuni temsilcileri ile beraber işlem yapabilme yetkisine sahip olmasının kanuni temsilcilik sıfatını taşıyabilme koşullarını oluşturmayacağı, dolayısıyla asıl amme borçlusu anonim şirkette dördüncü derecede imza yetkilisi durumundaki davacının kanuni temsilci sıfatıyla hakkında ihtiyati haciz uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilerek uygulanan ihtiyati haciz kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 2012 yılında çalışmakta olduğu şirkete ilişkin raporun halen hazırlanmadığı, hiçbir şirkette ortak, kanuni temsilci olarak bulunmadığı, asıl borçlu şirketin yönetim kurulunda da yer almadığı, işçi olarak çalıştığı, yönetim kurulu kararlarında şirketi temsile yetkili kişilerin imzası olmak şartıyla atacağı imzaların şirketi borç altına sokacağının açıkça düzenlendiği, bu hususun Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, şirketi temsile yetkili kişilerin imzası olmak kaydıyla şirketi borç altına sokan imzalar atmış olmasının kendisini şirketi temsile yetkili kişi yapmayacağı, söz konusu şirketin malvarlığının borçlarını ödemeye yeteceği savunularak istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
... tarih ... , ... tarih ve ... ile ... tarih ve ... sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi örneklerinden ... Bilişim ve Yazılım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nde mali işler müdürü olarak görev yapan davacının imza yetkisi verilen bir takım şahıslarla birlikte olmak üzere belirli bir miktar ile sınır olarak şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, ... Teknoloji Ses ve Görüntü Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin ... Bilişim ve Yazılım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini birleşme yöntemiyle külliyen devir almasına ilişkin kararın 22/12/2015 tarihinde tescil edilerek 25/12/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı, Anadolu Küçük ve Orta Ölçekli mükellefler Grup Başkanlığı'nın ... tarih ... sayılı yazısı ile ... Bilişim ve Yazılım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile ortakların malvarlıklarına ilk hesaplamalara göre belirlenen 2012 yılı kurumlar vergisi, katma değer vergisi ile vergi ziyaı cezası için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 9, 13 ve 17. maddeleri gereği ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulanması gerektiğinin belirtildiği, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Tahsilat Grup Müdürlüğünün ... tarih ... sayılı oluru ile 6183 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 1. fıkrası uyarınca ihtiyati tahakkuk ile aynı Kanun'un 13. maddesinin 1 ila 3. maddeleri gereğince ... Teknoloji Ses ve Görüntü Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve şirket borcundan sorumlu olanlar hakkında sorumlu oldukları dönem ve miktarla sınırlı olarak ihtiyati haciz kararı alındığı, söz konusu karara binaen ... Teknoloji Ses ve Görüntü Sistemleri Anonim Şirketi ile kanuni temsilciler adına 6183 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca 17/08/2016 tarihli haciz varakalarının düzenlendiği, davacı tarafından 04/08/2017 tarihli dilekçe ile amme borçlusu şirkette yönetim kurulu üyesi olmadığı, dördüncü dereceden müştereken imza yetkisi olduğundan bahisle söz konusu ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik talebin davalı idarece 2012 döneminde temsil ve imza yetkisi olduğundan bahisle talebinin reddedildiği, sözü edilen işlemin iptali ile mal varlığı üzerine uygulanan ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 9. maddesinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektirir haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olduğu takdirde vergi incelemesine yetkili memurlarca yapılan ilk hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairesince teminat istenebileceği hükme bağlanmış, aynı Kanun'un 13. maddesinde, 9. madde gereğince teminat istenmesini mucip hallerin varlığı halinde, alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla ihtiyati haciz tatbik edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin yerine getirilmemesi yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6183 sayılı Kanun'un "Amme Alacaklarının Korunması" başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemleri, icrai muamelelere başlamadan önce tahsile konu kamu alacağının tehlikeye girmesini engellemeye yönelik işlemlerdir. Kamu alacağının cebren tahsil ve takibiyle ilgili olmayıp korunmasına yönelik bu işlemlerin asıl muhatabı ise kamu alacağının gerçek borçlusu, diğer bir ifade ile verginin mükellefi veya sorumlularıdır.
Bu nedenle, esas kamu borçlusu olmayan tüzel kişiliğin kanuni temsilcileri adına teminat isteme ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz gibi kamu alacağının korunmasına yönelik tedbirlerin uygulanması söz konusu olmayacaktır.
Nitekim, tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin ancak kesinleşen ve tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu borçlarından dolayı sorumlu tutulabilecekleri ve haklarında ihtiyati haciz gibi kamu alacağının korunmasına ilişkin bir işlemin uygulanabileceğine dair yasal bir açıklık bulunmadığı dikkate alındığında, davacının banka hesaplarına, kanuni temsilcisi olduğundan bahisle şirket tüzel kişiliğinin vergi borçları nedeniyle tesis edilen ve uygulanan ihtiyati haciz işleminde hukuka uygunluk görülmediğinden, yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.