12. Ceza Dairesi 2021/286 E. , 2021/5439 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; CMK"nın 223/2-b maddesi uyarınca beraat
Sanık ... hakkında; TCK’nın 85/1, 22/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine, suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
A)Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/06/2014 gün ve 2013/834 Esas, 2014/321 sayılı kararında belirtildiği üzere, 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 3. madde uyarınca mahalli Cumhuriyet savcılarının, duruşmalarına iştirak etmedikleri Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına karşı, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinin 3. fıkrası kıyasen uygulanmak suretiyle, tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı 18.05.2016 tarihinde verilen hükme karşı 26.07.2016 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde bulunmadığı anlaşılmakla, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca; REDDİNE,
B)Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay günü sanık ..."ın eltisi ... ile birlikte ikamet ettikleri evin odalarında bahar temizliği yaptıkları sırada, kayınpederine ait olan ve içerisinde mermi olup olmadığını bilmediği, kontrol de etmediği av tüfeğini alarak, tüfekten çok korktuğunu bildiği eltisi ...’a doğrultup, olay günü alınan ifadesinden de anlaşılacağı üzere yanlışlıkla tetiğe basarak ...’ın boyun kısmından yaralandığı, bunun üzerine yaralının Patnos Devlet Hastanesine kaldırıldığı, oradan da Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen 13/06/2014 tarihinde vefat ettiği, müteveffa hakkında düzenlenmiş olan ölü muayene ve otopsi tutanağının, ilk muayeneyi yapan doktorun görüş yazısının, otopsi sırasında cesetten alınan örneklerin değerlendirilmesine ilişkin toksikoloji raporunun ve ahşa raporunun incelenmesi neticesinde, kişinin kesin ölüm sebebinin av tüfeği yaralanmasına bağlı sevikal omur kırığı ile birlikte medulla spinalis hasarı, beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği kanaatine varıldığı, olay yerinde bulunan av fişeği kartuşunun, suçta kullanılan ve muhafaza altına alınan, namlusunun sol yan yüzeyinde İNTERPREST VSS Magnum 127TS870 rakam ve ibareli silahtan atıldığı, atış artıklarının dağılımı ve yoğunluğu itibariyle yapılan atışın "Yakın Atış" niteliğinde olduğu, ... ve ..."tan alınan svaplar üzerinde atış artıklarına rastlandığı, yine ..., ... ve ..."tan alındığı belirtilen bütün giysilerde atış artıklarının bulunduğu, ancak olayın meydana geldiği alanın kapalı alan olması, suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ...’ın aşamalarda birbiri ile çelişen beyanlarından da anlaşılacağı üzere; olayın, sanığın olay günü kollukta verdiği ilk ifadesinde anlattığı şekilde meydana geldiği, zira keşifte suça sürüklenen çocuğun, olay anında müteveffa yengesinin bulunduğu ve tüfeğin namlusunun çevrili yer olduğunu söylediği plastik dolapların önünde kan izine rastlanılmadığı, ayrıca kan yoğunluğunun bulunduğu alanın av tüfeğinin dipçik kısmının arka tarafına düşmekte olduğu, suça sürüklenen çocuk ile sanık arasında tüfeğin alınıp alınmamasına yönelik yaşandığı iddia edilen arbedenin de arka tarafına düştüğü, iddia edildiği gibi bir arbede yaşanmış olsaydı, barut ve basıncın etkisiyle tepme denilen hareketle namlunun ucu aniden aşağı ya da yukarı yönde hareket ederek, namludan çıkan saçmaların dağılma alanının genişlemesi gerekmekte ise de; somut olayda saçmaların sadece müteveffanın boyun kısmında toplanması bitişiğe yakın veya yakın atış yapıldığı görülmekle, olayın meydana geldiği sırada odada sadece sanık ve müteveffanın bulunduğu, olayın meydana gelip müteveffanın ilk aşamada yaralanmasından sonra suça sürüklenen çocuk olay yerine geldiği anlaşıldığı,
Tüm bu tespitler kapsamında; ölen ile arasında öncesine dayalı herhangi bir husumet bulunduğu tespit edilemeyen sanığın, olay günü eline aldığı av tüfeğini, korkutmak maksadıyla müteveffaya doğrulttuğu, bu sırada dolu olup olmadığını bilmediği tüfeğin boş olup olmadığını tam olarak tespit etmeden ve kendi savunması ile sabit olduğu üzere yanlışlıkla tetiğe basmasıyla tüfeğin patladığı, av tüfeği giriş yarası ve saçma taneleri lokalizasyonu birlikte değerlendirildiğinde atışın yakın ya da bitişik atış mesafesinden yapılmış olduğu, keşif sırasında çekilen fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere küçük ebatlı bir odada elinde bulundurduğu av tüfeği ile oynarken av tüfeğini tam karşısında bulunan ölene doğrultan ve bu sırada eli de tetikte bulunan sanığın, bu şekilde bulundurduğu tüfeğin ateş alabileceğini ve ölüm neticesinin gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, öngördüğü neticenin gerçekleşmemesi için çaba sarf etmediği ve dolayısıyla kabullenip kayıtsız kaldığı ölüm neticesinden olası kastla sorumlu tutulması gerektiği, bu suretle suçun subutu halinde sanığın eyleminin olası kast ile öldürme suçunu oluşturup oluşturmayacağının ve delilleri değerlendirme yetkisinin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi hükmüne göre Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu da gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken suç vasfı tartışılıp eylemin olası kastla işlenmediği ve bilinçli taksirin unsurlarının oluştuğu kabul edilerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının infazda gözetilerek saklı tutulmasına, 05.07.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.