Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/740 Esas 2017/2805 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/740
Karar No: 2017/2805
Karar Tarihi: 07.07.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/740 Esas 2017/2805 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taraf, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsil edilmesi için yapılan icra takibine itiraz etmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiş ve davalının kötü niyet tazminatı talebini de reddetmiştir. Davacı vekili ise, mahkemenin kararına temyiz etmiştir. Mahkeme, eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda itiraz niteliğinde olan mahsup itirazı savunmasının hesaplanması gerektiğini belirtmiştir. Ancak, mahkeme davacının eksik ve kusurlu olduğu nedeniyle mahsup talebinde bulunmadığından iş bedelinden mahsup yapılması mümkün değildir. Mahkeme, mutabık kalınan iş bedeli için karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmediğinden, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 355. maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2016/740 E.  ,  2017/2805 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin ödenmediğini ve ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/302 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptâline takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiş, davalı taraflar arasındaki eser sözleşmesinde iş bedelinin 1.180.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını bir kısım ödemeler yapıldıktan sonra 03.04.2012 tarihinde yapılan hesap mutabakatında kalan eksik işlerin bitirilmesi halinde 200.000,00 TL olarak kararlaştırdıklarını, bu mutabakattan sonra 129.845,36 TL daha ödeme yaptıklarını, davacının ise eksik ve ayıpları gidermediğinden üçüncü kişilere yaptırmaya çalıştıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece alacağın ispatlanmadığı belirtilerek davanın reddine ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK"nın 355. maddelerde düzenlenen ve konusu bina ve tesislerin kaba inşaat işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe itiraz nedeniyle İİK"nın 67. maddesine göre açılmış itirazın iptâli davasıdır.
    Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda, asıl sözleşme konusu işle ilgili işin gereği gibi yapılmadığı eksik ve kusur bulunduğuna dair savunma mahsup itirazı niteliğinde olup karşı dava şeklinde ya da ayrı bir dava ile talep edilmesine gerek olmaksızın, kanıtlanması koşuluyla itiraz niteliğinde olduğundan mahkemece kendiliğinden gözetilip
    hesaplanarak iş bedeli alacağından mahsubu gerekir. Ancak hakim aynı zamanda HMK"nın 26. maddesi gereğince tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklı kalmak ve duruma göre talep sonucundan daha azına karar vermesi mümkün olmak üzere, tarafların talep sonucuyla bağlı olup ondan fazla veya başka şeye karar veremez.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacıyı bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşılan 03.04.2012 tarihli mutabakatta kalan iş bedelinin 200.000 TL olduğu belirlenmiş ve bu mutabakattan sonra davalı tarafça davacıya 129.845,36 TL ödenmiştir. Davalı iş sahibi eksik ve kusurlar nedeniyle talepte bulunma hakkını saklı tutmuş olup bu davada eksik ve kusurlar nedeniyle bir talebi bulunmamadığından taleple bağlılık ilkesinin de sonucu olarak iş bedelinden eksik ve kusurlar nedeniyle mahsup yapılması da mümkün değildir. Bu durumda projenin tamamlandığı kabul edilerek mutabık kalınan 200.000,00 TL iş bedeli alacağından mutabakat sonrası ödenen 129.845,36 TL düşülmek suretiyle kalan 70.154,64 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.