3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10937 Karar No: 2019/6076 Karar Tarihi: 21.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/10937 Esas 2019/6076 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi olması nedeniyle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği hususuna dikkat çekerek, bu işlemin yapılmadığı için kararı bozdu. Ayrıca, açıklanması geri bırakılan hükmün sanığın usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği ve yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılarak, savunma hakkının kısıtlandığı tespit edildi. Son olarak, Anayasa Mahkemesinin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hak yoksunlukları yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 5271 sayılı CMK'nin 253/254, ve 231/5-11 maddeleri, Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi detaylı bir şekilde anlatılmamış olsa da kararda bahsedilmektedir.
3. Ceza Dairesi 2018/10937 E. , 2019/6076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi olması karşısında, soruşturma aşamasında tarafların uzlaşmayı kabul ettiklerini beyan etmelerine rağmen, taraflar arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; 2) 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün CMK"nin 231/11. maddesi gereğince, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için, sanığın usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği, dosyanın incelenmesinde, sanığın dosyada bilinen son adresi yerine, doğrudan mernis adresine çıkartılan çağrı kağıdının Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği ve çağrı kağıdı tebliğine rağmen duruşmaya gelmediğinden bahisle hükmün yokluğunda açıklanmasına karar verildiği ancak; yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, sanık usulüne uygun şekilde duruşmadan haberdar edilmeden hükmün açıklanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.