10. Hukuk Dairesi 2014/3723 E. , 2014/4213 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen miktarın tahsiline ilişkin takibe yönelik itirazın iptali ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Dr. ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
İş Mahkemeleri, 5521 s. Kanunla kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesiyle mülga 1479 s. Kanunun 70’inci ve mülga 506 s. Kanunun 134’üncü maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 s. Kanun’un 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 s. Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. 5510 s. Kanun’un geçici 4’üncü maddesinde ise; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 08.06.1949 tarihli ve 5434 s. Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 s. Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 s. Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur.
Ancak, 5 ila 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32’nci, 34’üncü ve 37’nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir... Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlarla emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 s. Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 s. Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, uyuşmazlığın çözümünde gerek mülga 506 ve 1479 s. Kanunların gerekse 5510 s. Kanun’un uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre sınırlı yetkiyle donatılmış iş mahkemesi görevli değildir.
Bu nedenle, Mahkemenin iş mahkemesinin görevli bulunmadığına ilişkin tespiti yerindedir.
Bununla birlikte; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2’nci maddesine göre kimler aleyhine idari yargıda dava açılabileceği açıklanmış olup, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari yargı yerinde dava açılamayacağı ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67 nci maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verildiğine göre itirazın iptali davaları açıkça adli yargının görev alanı içine girdiği (Hukuk Genel Kurulu’nun 14.04.2010 tarih ve 2010/7-184 Esas, 2010/214 Karar sayılı ilamı) bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu nazara alınmaksızın, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
Hüküm fıkrasının tamamen silinerek, yerine, 1. bent olarak "“Davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, karar kesinleştiğinde istek halinde dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine”,
2. bent olarak, “Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, davaya görevli mahkemede devam edilmez ise talep üzerine yargılama gideri konusunda karar verilmesine", cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.