Esas No: 2021/4612
Karar No: 2021/7543
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 6. Daire 2021/4612 Esas 2021/7543 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/4612
Karar No : 2021/7543
DAVACILAR :
1-…
2-…
3-…
4-…
5-…
6-…
7-…
8-…
9- …
10- …
11- …
12- …
13- ….
14- ..
15- …
16- …
17- ..
18- …
19- …
20- …
21- …
22- ..
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : … - …
DAVANIN KONUSU : Bursa İli, Osmangazi İlçesi, … Mahallesi sınırları içerisinde bulunan ve ekli listesinde ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların, Hanlar Bölgesi olarak bilinen alanda yer alan hanların meydana çıkarılması amacıyla yürütülecek "Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunması ve Yaşatılarak Gelecek Nesillere Aktarılması" temalı proje çalışmaları kapsamında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 22/04/2021 tarih ve 31462 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 21/04/2021 tarih ve 3887 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesine uygun olmayan dava dilekçesinin, aynı Kanun'un 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi gereğince incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari davaların açılması" başlıklı 3, maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde; dava dilekçelerinde davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin gösterileceği; 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dilekçelerin sırayla a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerde 14. maddenin 3/g bendine aykırılık görülmesi halinde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde düzenlemek veya noksanları tamamlamak üzere, yahut 14. maddenin (c) bendinde yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun'un 5. maddesinin birinci fıkrasında ise, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği, ikinci fıkrasında da, birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama usulünde geçerli olan re'sen araştırma ve yazılılık ilkeleri gereği dava dilekçelerinin, 2577 sayılı Kanun'da belirtilen şekil kurallarına uygun bir biçimde ve yargılamanın gerektirdiği bilgileri içerecek nitelikte düzenlenmesi gerekmektedir. Bunu sağlamak için, dava dilekçelerinde; dava konusu edilen işlemlerin ve dava sebeplerinin, başka bir ifadeyle, idari işlemin içerdiği iddia edilen hukuka aykırılığın dayandığı hukuk kurallarının açık ve net bir biçimde somut olarak belirtilmesi şarttır. Ayrıca birden fazla işlemin davaya konu edilmesi ya da bir işlemin birden fazla madde, fıkra veya bendinin iptalinin istenilmesi halinde söz konusu işlemler ve bu işlemlerin hangi madde veya fıkralarının iptalinin istenildiğinin tek tek sayılmak suretiyle belirtilmesi de yukarıda alıntısı yapılan düzenlemeler ile idari yargılama usulü ilkelerinin bir gereğidir.
İdari yargılama usulü ilkeleri uyarınca, idari yargı merciilerinin taleple bağlı olarak hukuka uygunluk denetimi yapmaları nedeniyle ilgililerce dava dilekçelerinde davanın konusunun hiçbir tereddüde mahal bırakmaksızın açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Bununla birlikte, yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç olup, her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerine bırakılmıştır.
Birbirinden farklı taşınmazlarda malik olan taşınmaz sahipleri açısından, 2577 sayılı Yasa'nın 5. maddesi kapsamında her bir taşınmaza ilişkin incelemenin ayrı ayrı yapılması gerekeceğinden ve bu nedenle de aralarında maddi ve hukuki anlamda bağlılık bulunmadığından, her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, uyuşmazlığa konu işlemlerin niteliği gereği, bir davacının birden fazla taşınmazı bulunması halinde, taşınmazları açısından tek bir dilekçe ile dava açması da mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu acele kamulaştırmaya ilişkin 21/04/2021 tarih ve 3887 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının ekinde acele kamulaştırmaya konu taşınmazların mahalle adı, ada ve parsel numarası verilmek suretiyle belirlendiği; birden çok ve farklı taşınmazlar yönünden acele kamulaştırma kararınının iptali için görülmekte olan davanın açıldığı; söz konusu taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtlarının ve mülkiyet durumunu gösterir tüm bilgi ve belgelerin tetkikinden, mezkur taşınmazların hepsinde davacıların tamamının malik olmadığı, davacıların bir kısmının ayrı ayrı hissedar olarak veya müstakil olarak farklı taşınmazların maliki oldukları anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu Cumhurbaşkanlığı kararı Bursa İlinde bulunan, farklı imar adalarında ve farklı parsel sayılı taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin olup; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 5. maddesi kapsamında; bir taşınmazda hissedar olan (ya da tek taşınmaz üzerinde bağımsız bölüm sahibi olan) ya da birden çok taşınmazı olan (birden çok taşınmazda aynı şekilde hissedar olan) malikler açısından maddi ve hukuki yönden bağlılık bulunduğundan, yalnızca söz konusu durumda olan taşınmaz malikleri (hissedarları) tarafından, anılan Cumhurbaşkanı kararının maliki oldukları taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle tek bir dilekçe ile tek dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır.
Buna karşın, birbirinden farklı taşınmazlarda malik olanlar açısından, 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesi kapsamında her bir taşınmazın incelemesinin ayrı ayrı yapılması gerekmekte olup; bu bağlamda farklı taşınmazlara malik olduğu anlaşılan davacıların hak ve menfaatlerinde iştirak bulunmadığından; her bir taşınmaz için taşınmaz sahipleri veya hissedarları tarafından ayrı ayrı dava dilekçesi düzenlenerek dava açılması gerekmektedir.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 5. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aranan davacıların hak veya menfaatte iştirakinin bulunması koşulunun somut olayda gerçekleşmediği görüldüğünden; davaya konu taşınmazlardan her biri için ayrı ayrı o taşınmazda malik veya hissedar olanlar tarafından tek bir dilekçe ile veya birden fazla taşınmazın hepsinde birlikte malik veya hissedar olanların bu taşınmazlar için tek bir dilekçe ile dava açılması mümkündür. Bu itibarla; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca tesis olunan 21/04/2021 tarih ve 3887 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının hangi taşınmaza ilişkin kısmının iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmesi ve davacıların anılan taşınmazlarda malik olduğunu gösterir tapu belgelerinin eklenmesi suretiyle dava açmakta serbest olmak üzere yeniden dava açılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 5. maddesi hükmüne uygun olmayan dava dilekçesinin aynı Kanun'un 15. maddesinin 1/d bendi gereğince, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde yeniden dava açılmak üzere reddine,
2. Yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacılara duyurulmasına,
3. Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4- Artan posta ücretinin ve kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemleri halinde davacılara iadesine,
5- Dava dilekçesi örneği ve eklerinin davacılara iadesine, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.