Mahkeme : BAKIRKÖY 15. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkumiyet (her iki sanık için)

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1)Dosya içeriğinde bulunan 19.09.2013 tarihli ihbara ilişkin Tespit Tutanağında, suça ilişkin ihbarda bulunan şahsın açık kimliğinin bilindiği, sanıkların savunmalarında atılı suçu işlediklerini kabul etmedikleri ve sanıkların haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerinden sonra temyiz aşamasında 09.06.2016 tarihli dilekçelerinde ihbarcı kişilerin kendilerinin olduklarını ve ""ismini Diyarbakırlı Ahmet olarak bildiğim ve eşgalini ihbar zamanı tam olarak verdiğim şahsın yakalanamadığını, başka bir şahsın yakalanıp ceza aldığını duydum"" şeklinde beyanda bulundukları görülmekle, ihbar eden kişinin 09.06.2016 tarihli dilekçeleri veren Şahan ve Umut isimli kişiler olup olmadıklarının belirlenmesi, ihbar eden iseler tanık sıfatıyla dinlenilmesi,
2)Suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği iş yerinin suç tarihinde kime ait olduğu, kim tarafından işletildiği ve kullanıldığı Belediye, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Tapu Sicil Müdürlüğü, gibi resmi kurumlardan, iş yerinin bulunduğu yerdeki muhtarlık kayıtlarından ve kolluk marifetiyle komşularından araştırma yapılarak, gerektiğinde komşuların tanık olarak dinlenilmesi ve sanıkların hukukî durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
3)5237 sayılı TCK"nın 54/4. maddesi yerine, 54. maddesi uyarınca müsadere kararı verilmesi,
4)İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsadere edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5)Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.