Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2016/13711
Karar No: 2021/7531
Karar Tarihi: 01.06.2021

Danıştay 6. Daire 2016/13711 Esas 2021/7531 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/13711
Karar No : 2021/7531

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Bankası A.Ş.

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Hatay ili, Erzin ilçesi, ... mahallesi, ... caddesi, ... ... parsel sayılı taşınmazda Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile bedelsiz şekilde yol olarak terk edilen kısmın yeniden ihdas edilerek belediye adına tescili ve satışına, satış sonrası da tevhidine ilişkin Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile anılan taşınmazın bedelsiz olarak bankaya iadesine karar verilmesi isteminin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; halen davalı idare tasarrufunda bulunan ve davacı banka tarafından parselasyon işlemi nedeniyle bedelsiz şekilde yol olarak kamuya terk edilen taşımazın imar planı ile yol olmaktan çıkarılıp, idare adına tescili ve satışına, satış sonrası da tevhidine ilişkin belediye encümen kararı ile anılan taşınmazın bedelsiz olarak bankaya iadesi talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Bankanın bedelsiz şekilde yol olarak terk ettiği kısmın daha sonra yapılan imar planı değişikliği ile yol olmaktan çıkarılması üzerine 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca taşınmazın bedelsiz olarak bankaya iadesi gerekirken belediyenin kendi adına ihdas ederek tescil etmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:
Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile mülkiyeti davacı Ziraat Bankasına ait ... sayılı parselden krokide (A) harfi ile gösterilen kısımların kamu yararına yol olarak terkinine 3194 sayılı Kanun'un 15. maddesi gereğince bir sakınca olmadığına karar verilmiş, davacı banka yönetim kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile de ... parsel sayılı 928 m2 yüz ölçümüne sahip arsa üzerinde yeni lojmanlı hizmet binası inşaatı yapmak maksadıyla taşınmazın doğu ve güney cephesinden toplam 205 m2'lik kısmının bedelsiz yola terk edilmesi uygun görülmüştür. Söz konusu kararlar doğrultusunda davacı banka tarafından ... sayılı parsel sayılı taşınmazın 205 m2'si bedelsiz olarak yola terk edilmiş, geriye kalan 723 m2'lik kısmı ise davacı banka adına tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile krokide (A) olarak gösterilen ... ... sayılı parselin yola terkinden oluşan kısmın ihdas edilerek Belediye adına tesciline, tescile müteakip (A) olarak ihdas edilen kısmın imar planına uygun olarak ... sayılı parsel malikine m2'si 400,00 TL'den 139,86 m2'si toplam 55.944,00 TL'ye satılmasına, satış ve tescil işlemleri için belediye başkan vekiline yetki verilmesine, satışa müteakip (A) olarak ihdas edilen kısım ile ... sayılı parselin (B) olarak tevhidine, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 11, 15, 16, 17. maddeleri ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca karar verilmiştir. Davacı banka tarafından 13.07.2015 tarihinde davalı idareye yapılan başvuru ile bankaya ait ... parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kamusal menfaat nedeniyle Belediyeye bedelsiz olarak terk edildiği ancak terk edilen bu kısım ile ilgili yapılan imar planı değişikliği sonrasında kamusal menfaatin ortadan kalktığı ileri sürülerek daha önce terk edilen bu kısmın bedelsiz olarak Bankaya iade edilmesi talep edilmiş, davalı idarenin ... tarih ve ... sayılı cevabı yazısında; söz konusu yerin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15. ve 16. maddeleri uyarınca rızaen terkin edildiği, bu nedenle ancak aynı Kanun'un 17. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca ihdas edilerek satılmasının mümkün olduğunu bildirilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararı ile ... sayılı taşınmazın bedelsiz olarak bankaya iadesine karar verilmesi isteminin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
3194 sayılı İmar Kanunu'nun ''Kamuya ait gayrimenkuller'' başlıklı 11. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde;
"İmar planlarında; meydan, yol, park, yeşil saha, toplu taşıma istasyonu ve terminal gibi umumi hizmetlere ayrılmış yerlere rastlayan Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait gayrimenkuller ile askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ile ülke güvenliği ile doğrudan doğruya ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerler hariç Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar belediye veya valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeye; belediye ve mücavir alan hudutları dışında özel idareye bedelsiz terk edilir ve tapu kaydı terkin edilir. Ancak bu yerlerin üzerinde bina bulunduğu takdirde, arsası hariç yalnız binanın halihazır kıymeti için takdir edilecek bedel ödenir. Bedeli ve ödeme şekli taraflarca tespit olunur.
Bu suretle maledilen arazi ve arsalar belediye veya özel idare tarafından satılamaz ve başka bir maksat için kullanılamaz. Bu hususta tapu kütüğünün beyanlar hanesine gerekli şerh konur.
Bu yerlerin kullanılış şekli, yeni bir imar planıyla değiştirilip özel mülkiyete konu olabilecek hale getirildiği takdirde, bu yerler devir alınan idareye belediye veya özel idarece aynı usulle iade edilir. Buna aykırı davranışı sabit olan ilgililer şahsen sorumludur. Bu terkinler hiçbir şekilde resim, harç ve vergiye tabi değildir.
Hazırlanan imar planı sınırları içindeki kadastral yollar ile meydanlar, imar planının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybederek, onaylanmış imar planı kararı ile getirilen kullanma amacına konu ve tabi olurlar.
Hazinenin özel mülkiyetine ve tasarrufu altında bulunan ve ağaçlandırılmak üzere izin verilen taşınmazlardan projesine uygun olarak ağaçlandırılanlar, imar planı kararıyla başka amaca ayrılamaz.'' hükmüne yer verilmiş,
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "İfraz ve Tevhid" başlıklı 15. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde;
"İmar planlarına göre yol, meydan, yeşil saha, park ve otopark gibi umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastlayan gayrimenkullerin bu kısımlarının ifrazına veya tevhidine izin verilmez.
İmar parselasyon planı tamamlanmış olan yerlerde yapılacak ifraz veya tevhidin bu planlara uygun olması şarttır.
İmar planlarında parsel cepheleri tayin edilmeyen yerlerde yapılacak ifrazların, asgari cephe genişlikleri ve büyüklükleri yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir.
İmar planı dışında kalan alanlarda yönetmeliklerinde tayin edilecek miktarlardan küçük ifrazlara izin verilmez." hükmüne yer verilmiş,
10.07.2019 tarih ve 30827 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ''Tapu Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''un 8. maddesi ile değişen 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "İfraz ve Tevhid" başlıklı 15. maddesi;
''İmar planı bulunan alanlarda, uygulama imar planına uygun olarak öncelikle parselasyon planının yapılması esastır.
İmar planı bulunan alanlarda, ifraz ve tevhit işlemleri, parselasyon planı tescil edilmiş alanlarda yapılabilir. Parselasyon planı tescil edilmiş yerlerde yapılacak ifraz veya tevhidin imar planlarına ve imar mevzuatına uygun olması şarttır.
10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirtilen merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin yetkisi içindeki kamu yatırımlarında veya kamu mülkiyetine ait alanlarda, parselasyon planının tatbiki mümkün olmayan meskûn alanlar ile koruma amaçlı imar planı bulunan alanlarda ve büyük bir kısmı uygulama imar planına uygun şekilde oluşan imar adalarının geri kalan kısımlarında bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan hükümlerde belirtilen şartlar aranmaz.
Mevcut hâliyle yapılaşmaya elverişli olmayan imar parsellerinde; maliklerden birinin talebi üzerine veya doğrudan, parsel maliklerine kendi aralarında anlaşmaları için yapacağı tebliğden itibaren üç ay içerisinde maliklerce anlaşma sağlanamaması hâlinde, resen tevhit ve fiilî duruma göre ifraz yoluyla işlem yapmaya ilgili idare yetkilidir.
İmar planlarında parsel cepheleri tayin edilmeyen yerlerde yapılacak ifrazların, asgari cephe genişlikleri ve büyüklükleri yönetmelikte belirtilen esaslara göre tespit edilir.
İmar planı dışında kalan alanlarda yönetmeliklerinde tayin edilecek miktarlardan küçük ifrazlara izin verilmez. '' olarak düzenlenmiştir.
"Tescil ve Şüyuun İzelesi" başlıklı 16. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde; "Belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin re'sen veya müracaat üzerine tevhid veya ifrazı, bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi veya bu hakların terkini, bu Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygunluğu belediye encümenleri veya il idare kurullarınca onaylanır." hükmüne,
"Kamulaştırmadan arta kalan kısımlar" başlıklı 17. maddesinde; "Belediye veya valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkaklarını bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şüyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğunu temin eder. Bunlardan müstakil inşaata elverişli olanları, kamu yararı için, belediye veya valilikçe yeri alınan şahısların muvafakatları halinde istihkaklarına karşılık olarak bedel takdiri ve icabında denklik temini suretiyle değiştirmeye belediye ve valilik yetkilidir. Ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valilikler, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir. Bu maddeye göre bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
10.07.2019 tarih ve 30827 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ''Tapu Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''un 9. maddesinin 2. fıkrası ile değişen 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ''Parselasyon planlarının hazırlanması'' başlıklı 18. maddesinin 3. fıkrası; ''Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyonalanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi umumi hizmet alanlarından oluşur ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz. Düzenlemeye tabi tutulan alan içerisinde bulunan taşkın kontrol tesisi alanlarının, bu fıkrada belirtilen kullanımlar için düzenleme ortaklık payı düşülmesini müteakip kalan Hazine mülkiyetindeki alanlardan karşılanması esastır. Ancak taşkın kontrol tesisi için yeterli alanın ayrılamaması durumunda, düzenleme ortaklık payının ikinci fıkrada belirtilen oranı aşmaması şartıyla, düzenlemeye tabi diğer arazi ve arsaların yüz ölçümlerinden bu fıkradaki kullanımlar için öncelikle düzenleme ortaklık payı ayrıldıktan sonra ikinci fıkrada belirtilen orana kadar taşkın kontrol tesisi için de ayrıca pay ayrılır. Kapanan imar ve kadastro yollarının öncelikle düzenleme ortaklık payına ayrılan toplam alandan düşülmesi esastır.'' hükmüne, aynı Kanun'un 9. maddesinin 6. fıkrası ile 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen 8. fıkrasında ise; ''Parselasyon planı yapılmadan ifraz ve tevhit edilerek tescil edilen parsellerden, imar planında umumi hizmet alanlarına rastladığı için terk edilen veya bağışlanan alanların toplam parsel alanına oranı, yeni yapılacak parselasyon planındaki düzenleme ortaklık payı oranına tamamlayan farkı kadar düzenleme ortaklık payı alınabilir.'' hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Geliştirme Alanlarında Yapı Ruhsatı" başlıklı 23. maddesinde, "İskan hudutları içinde olup da, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda her ne şekilde olursa olsun, yapı izni verilebilmesi için;
a) Bu sahaların imar planı esaslarına ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak parselasyon planlarının belediye encümeni veya il idare kurulunca tasdik edilmiş bulunması,
b) Plana ve bulunduğu bölgenin şartlarına göre yollarının, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısının yapılmış olması, şarttır.'' hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için gerekli görüldüğünden, Dairemizin 02.03.2021 tarih ve E:2016/13711 sayılı ara kararı ile davalı idareden; uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda ... ve ... tarihli Erzin Belediye Encümeni kararlarının alındığı tarihte yürürlükte bulunan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve varsa üst ölçekli planların bir örneğinin istenilmesine, uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda imar planlarında değişiklik yapılıp yapılmadığının sorulmasına, değişiklik yapılmışsa buna ilişkin imar planlarının bir örneğinin istenilmesine, uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanda parselasyon işlemi yapılıp yapılmadığının sorulmasına karar verilmiş, davalı idarenin 08.04.2021 tarihinde Danıştay Genel Yazı İşleri Müdürlüğü kaydına giren cevabı yazısında; uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda imar plan değişikliği yapıldığı, parselasyon işleminin ise yapılmadığı belirtilmiş ve buna ilişkin 1985-1990 yıllarını kapsayan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftaları ile 2011-2015 yıllarını kapsayan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftaları yazı ekinde dosyaya sunulmuştur.
Davalı idare tarafından dosyaya sunulan imar planlarına ilişkin paftaların incelenmesinden; davacı banka tarafından ... parsel sayılı taşınmazda yol olarak terkin edilen bir kısım yerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ''7 metre enkesitli yola'' isabet ettiği, daha sonra yapılan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile 7 metre enkesitli bu yolun kapandığı ve ... sayılı parsel ile birleştirilerek parselin tamamının ''resmi kurum alanı'' olarak planlandığı görülmüştür.
Parselasyon işleminin amacı; imar planı, plan raporu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre, imar adasının biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanılma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmaktır.
Parselasyon işlemi ile söz konusu alan yerleşim alanı haline gelmekte ve eskiden kadastro parseli (tarla ve arazi) vasfındaki taşınmazlar artık imar parseline dönüşmekte, bu dönüşüm neticesinde ise söz konusu alandaki taşınmazların değerinde artış meydana gelmektedir. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinde, düzenlemeye tabi tutulan bu yerlerin yol, yeşil alan gibi kamusal ihtiyacını karşılamak amacıyla taşınmazların değerinde meydana gelen bu artış karşılığında idarelere mevcut taşınmazlardan kesinti yapma olanağı tanınmış ve yapılan bu kesinti anılan Kanunda ''düzenleme ortaklık payı'' olarak ifade edilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden, uygulama imar planlarının uygulanması ve yapılaşmaya uygun imar parsellerinin oluşturulmasında kural olarak parselasyon işlemi yapılmasının esas olduğu, imar planı bulunan ve henüz parselasyon işlemi yapılmamış bir imar adasında ifraz ve tevhit işlemlerinin yapılmasının hukuken olanaklı olmadığı, yine bir taşınmaza yapı ruhsatı verilebilmesi için öncellikle parselasyon işlemi yapılması gerektiği anlaşılmakta ise de, uygulamada idareler tarafından parselasyon işlemi yapılmamış bir alanda taşınmazların umumi hizmet alanlarına isabet eden kısımlarının bedelsiz olarak kamuya terk edilmesi halinde ilgililerin taşınmazları üzerinde yapılaşmasına izin verilmekte, böylelikle oluşturulan imar parseli ile malik tarafından yola terk edilen taşınmazın karşılığı geri kalan taşınmazındaki değer artışı yoluyla elde edilmektedir. Diğer bir ifadeyle, taşınmazda yapılaşma olanağı sağlanması nedeniyle değerinde meydana gelen artış karşılığında mevcut taşınmazın bir kısmının ''kamuya terk edilmesi'' sağlanmaktadır.
Bu itibarla, yapılaşma amacıyla taşınmazın bir kısmının kamuya terk edilmesi suretiyle taşınmazdan yapılan bu kesintilerin ''düzenleme ortaklık payı'' ile aynı amaca hizmet ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine 10.07.2019 tarihinde 7181 sayılı Kanun ile eklenen 8. fıkrada yer alan; parselasyon planı yapılmadan ifraz ve tevhit edilerek tescil edilen parsellerden, imar planında umumi hizmet alanlarına rastladığı için terk edilen veya bağışlanan alanların yeni yapılacak parselasyon planında düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınacağı yolundaki hüküm ile de bu husus açıklığa kavuşturulmuş, söz konusu yasal düzenlemenin Danıştay Altıncı Dairesi içtihatları ile de uyumlu olduğu görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285. maddesinde; bağışlama sözleşmesi bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere malvarlığından bağışlanana ''karşılıksız olarak kazandırma'' yapmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmış, bağışlamanın belli bir koşula veya mükellefiyete bağlı olarakta yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, malik tarafından taşınmazın yapılaşma amacı dışında belli şarta bağlı olarak ve belli bir amaç doğrultusunda kullanılması için (örneğin; okul yapımı, hastane yapımı vb.) koşullu olarak bağışlanması durumunda taraflar arasında bir ''bağışlama sözleşmesinin'' varlığından söz edilmesi mümkündür. Ancak malikin taşınmazında yapılaşma olanağı sağlanması nedeniyle değerinde meydana gelen artış karşılığında taşınmazının bir kısmını ''kamuya terk etmesi'' durumunda ''karşılıksız bir kazandırmadan'' söz edilemeyeceğinden, yapılaşma amacıyla yapılan bu terklerin ''bağış'' olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tarafından daha önce taşınmazından bedelsiz olarak kamuya terk ettiği kısmın imar planı değişikliği ile yol olmaktan çıkarılması üzerine bu kısmın bedelsiz olarak kendisine iadesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davacının parselasyon yapılmamış bir alanda lojman ve hizmet binası yapmak amacıyla taşınmazının imar planında ''yola'' isabet eden kısımlarını bedelsiz olarak kamuya terk ettiği anlaşıldığından, yapılaşma amacıyla yapılan bu terkin ''bağış'' olarak nitelendirilemeyeceği, parselasyon işlemi sırasında terk miktarının düzenleme ortaklık payı hesabında dikkate alınacağı, niteliği itibariyle terk edilen bu kısım daha sonra idare tarafından başka amaçlara tahsis edilse ve imar durumu değişse dahi eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca eski malikine bedelsiz iade edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Ayrıca, her ne kadar davacı tarafından taşınmazından daha önce terk edilen kısmın 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca bedelsiz olarak tarafına iadesi gerektiği ileri sürülmüş ise de; bu maddenin; imar planlarında umumi hizmetlere ayrılan yerlere rastladığı için kamuya bedelsiz terk edilen kamuya ait (hazine ve özel idareye) gayrimenkullerde, terk edilen kısmın imar planı değişikliği ile kullanım amacının değiştirilerek özel mülkiyete konu olması halinde devir alınan idareye aynı usulle iade edileceğine ilişkin olduğu görüldüğünden, kamuya ait gayrimenkuller için düzenlendiği anlaşılan bu yasa hükmünün kıyasen genişletilerek özel mülkiyete konu taşınmazlar için de uygulanması ve davacının iade talebinin bu madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmadığı gibi şahısların kamusal kullanımları için terk ettikleri alanların iadesini öngören bir yasa hükmü de bulunmamaktadır.
Öte yandan, terk edilen bu kısım ile ilgili idare tarafından yapılan imar planı değişikliklerinin ayrı bir dava ve inceleme konusu olacağı tabidir.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU;
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının; Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararı yönünden oyçokluğuyla, taşınmazın bedelsiz olarak bankaya iadesine karar verilmesi isteminin reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem yönünden oybirliğiyle ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/06/2021 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY (X) :
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17. maddesinin 1. fıkrasında; belediyenin ancak kendi taşınmazını veya imar planı uygulaması sonucu kamulaştırmadan artan parçalar ile istikameti değiştirilen yol, kapanan yol ve meydanlardan arta kalan ve inşaata elverişli olmayan yerleri bedeli karşılığında satabileceği öngörülmüştür.
Başka bir ifadeyle, belediyeye ait olan veya imar planı uygulaması sonucu oluşan artık taşınmazlar dışındaki yerlerin belediyece satışı söz konusu olamaz.
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı banka tarafından öncesinde bedelsiz şekilde yol olarak terk edilen taşınmazın 3194 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nitelikte olmadığı görülmektedir. Parselasyon işlemi yapılmamış bir imar adasında ifraz ve tevhit işlemlerinin yapılması bu işlem sonucunda oluşturulan alanın satılması mevzuat hükümlerine aykırı olacaktır. Uyuşmazlıkta, parselasyon yapılmamış bir alanda bulunan taşınmazın satışa müteakip ihdas edilen kısım ile ... sayılı parsel sayılı taşınmazın tevhidine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, yoldan ihdas edilen taşınmazın satışı ve satışa müteakip bitişik parsel ile tevhidine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, bu taşınmazın bedelsiz iadesi de mümkün değildir,
Bu itibarla, davacının bedelsiz şekilde yol olarak terk ettiği kısmın yeniden ihdas edilerek belediye adına tescili ve satışına, satış sonrası da tevhidine ilişkin Erzin Belediye Encümeni'nin ... tarih ve ... sayılı kararında hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemin bu kısım yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla Dairemiz kararının bu kısmına katılmıyorum.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi