![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2018/66
Karar No: 2021/2789
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 8. Daire 2018/66 Esas 2021/2789 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/66
Karar No : 2021/2789
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Defterdarlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...
2- ...
3- ...
4- ...
5- ...
6- ...
7- ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa ili, Yıldırım ilçesi, Cumalıkızık köyü, ... mevkinde bulunan ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın, bedelsiz olarak iadesi talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun reddine dair ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; davalı idare tarafından söz konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un aradığı nitelikteki taşınmazlardan olup olmadığına dair defterdarlık uzmanından inceleme talep edildiği, yapılan incelemede neticesinde tanzim edilen ve ... tarih ve ... sayılı yazı eki ile idareye bildirilen raporda, taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz iade edilecek taşınmazlardan olduğunun bildirildiği, bakanlıktan alınan ... tarih ve ... sayılı görüşte ise, uyuşmazlığa konu taşınmazın evveliyatında hazine adına kayıtlı olduğunun mahkeme kararı ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu, defterdarlık uzmanı tarafından yapılacak incelemede bu hususun dikkate alınarak tetkik edilmesi gerektiğinin ifade edildiği, söz konusu bakanlık görüşü üzerine defterdarlık uzmanı tarafından mükerreren yapılan inceleme neticesinde tanzim edilen ... tarih ve ... sayılı raporda, taşınmazın senetsizden tapuya tescil edildiği, orman haritasının uygulanması halinde, orman sınırları içerisinde kalacağı, taşınmazın evveliyatında orman sınırları içerisinde kalan hazine arazisi olduğunun tespit edildiği, davalı idarece, gerek bakanlık görüşü gerekse de defterdarlık uzmanı tarafından tanzim edilen raporlar tetkik edildiğinde, nihai olarak taşınmazın hazine arazisi olduğu, tapuya şahıs adına tescil edilse dahi zamanaşımı ile iktisabının mümkün olamayacağı gerekçesiyle davacıların başvurusunun reddedildiği; bu durumda, davacılar adına kayıtlı iken ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla maliye adına tescil edilen taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında kaldığı anlaşıldığından davacılara bedelsiz iadesi gerekirken, bedelsiz iadesi talebinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, evveliyatı orman olan dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceği, bu nedenle iadesinin mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bursa ili, Yıldırım ilçesi, Cumalıkızık köyü, ... mevkinde bulunan ... ada, ... parsel numaralı bahçe niteliğinde ve 7600 m² büyüklüğündeki, 1/51 hisseli dava konusu taşınmaz davacılar adına tapuda tescilli iken, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., ... sayılı kararı ile, taşınmazın 2933,52 m²'lik kısmının tapusunun iptal edilerek maliye hazinesi adına tescil edildiği, 26/04/2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Dışına Çıkarılan Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un 7. maddesi kapsamında davacılar tarafından, söz konusu taşınmazın tapudaki hazine adına tescil kaydının iptali, bedelsiz olarak iadesi ve adlarına tapuya tescil edilmesi talebiyle davalı idareye başvurdukları, davalı idarenin ise taşınmazın 6292 sayılı Kanun'a istinaden iade edilecek nitelikteki taşınmazlardan olmadığı gerekçesiyle, ... tarih ve ... sayılı işlem ile istemi reddettiği, işbu davanın bedelsiz iade ve tescil isteminin reddine dair işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 169. maddesinde, "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz." hükmü yer almaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunun "Yolsuz Tescilde" başlıklı 1025. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." hükmü yer almaktadır.
6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunun "2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar " başlıklı 7. maddesinde; " (1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.
c) Bu fıkra kapsamında kalan taşınmazların kullanıcılarının kayıt maliklerinden farklı kişiler olmaları ve kayıt maliklerinin bu fıkradan yararlanmak istemeleri hâlinde, kullanıcılar bu Kanunda belirtilen şartları taşısalar dahi doğrudan satış hakkından yararlanamazlar.
(2) Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan orman sınırı dışına çıkartılacak yerlerde bulunan ve Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulması gereken taşınmazların tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulmaz ve bunlar hakkında dava açılmaz.
(3) Birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan tapuda Hazine adına tescilli olan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre içerisinde idareye başvurmayan ilgililerin hakları bu süre sonunda sona erer, bu kişiler idareden başkaca talepte bulunamazlar, hak ve tazminat talep edemezler ve dava açamazlar. Bu taşınmazlardan Hazine adına tescilli olanlar idarece satış dâhil genel hükümlere göre değerlendirilir.
(4) Bu maddeye göre ilgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan veya bu nedenle dava açılması gereken, ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken veya Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmez. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen ve ilgililerince itiraz ve dava konusu edilmeksizin kabul edilen rayiç bedelleri ödenebilir veya rayiç bedellerine uygun taşınmazlar verilebilir." düzenlemesi bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda söz edilen 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca bir taşınmazın iade edilebilecek taşınmazlardan olabilmesi için ilk önce; ilgiler adına tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşturulmuş bir tapunun olması ve bu tapunun hukuken geçerli ve usulüne uygun olarak oluşturulmuş olması gerekmektedir. Zira Türk Medeni Kanunu'nun kabul ettiği sisteme göre tapuya tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur. Geçerli bir hukuksal nedene dayanmayan tesciller, yolsuz tescil niteliğinde olup, sahibine mülkiyet hakkı kazandırmaz. Daha sonra ise usulüne uygun olarak tapusu düzenlenmiş olan taşınmazların, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak tapu kütüğüne 2/A veya 2/B belirtmesinin konulması gerekmektedir. Belirtilen şartları taşıyan taşınmaz sahipleri, tapularında bulunan bu şerhin idarece kaldırılması istemiyle başvuruda bulunmaları üzerine idarece bu belirtmeler kaldırılır.
Yine aynı maddeye göre, bu belirtmelerin bulunduğu taşınmazlar hakkında, ilgilileri tarafından hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazların iade kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve taşınmaz orman niteliğinde iken adlarına tapu düzenlenen, daha sonra ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların ise, Anayasa'nın 169. maddesi gereği ormanların mülk edinilemeyeceği hüküm altına alındığından yapılan tescillerin yolsuz tescil niteliğinde olması ve yolsuz tescilin sahibine mülkiyet hakkı kazandırmaması nedeniyle 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca iade edilecek taşınmazlar kapsamında bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında bulunmadığından, 345 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliği'nin "İade edilecek taşınmazlar" başlığını taşıyan 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan (karşılığında daha önce taşınmaz verilen ya da bedel ödenenler ile mahkemelerce verilen kararlara göre tazminat ödenenler hariç), taşınmazlardan açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek; orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenler ilgililerine iade edileceği hükmünün, 05.11.2013 gün ve 28812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliğinde (Sıra No: 345)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin (Sıra No:359) 1. maddesi ile, 04.07.2012 gün ve 28343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No:345)'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "orman vasfıyla tapuda hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan" ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup; 359 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliğin bu tümceyi yürürlükten kaldıran hükmünün iptali için açılan davada ise, Dairemizin 17/04/2018 tarih ve E: 2014/4794, K:2018/2155 sayılı kararı ile, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin kapsamını genişleten kuralın yürürlükten kaldırılması amacıyla tesis edilen dava konusu Milli Emlak Genel Tebliğinin, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin gereği gibi uygulanmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, hukuk devleti ilkesine, kanuni idare ilkesine ve normlar hiyararşisine aykırılık taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın tapusunun iptaline karar verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, taşınmazın 3116 sayılı Kanun zamanında orman olduğu, hazine parseli içinde kaldığı, tapulamadan önce taşınmazın evveliyatının tapuya dayanmadığı, dava konusu yerin 1744 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilmiştir.
Ayrıca, dava konusu taşınmazın iadesi istemiyle davacılar tarafından yapılan başvuru üzerine idarece defterdarlık uzmanlarına yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen ... tarih ve ... sayılı raporda, dava konusu alanda 1965 yılında orman kadastrosunun yapıldığı, dava konusu taşınmazın 18/04/1966 tarihinde kesinleşen orman tahdit hattının içinde kaldığı, bu parselin 12/08/1970 tarihinde senetsizden ilk olarak dava dışı 3. şahıs adına tapuya kaydedildiği, 1976 yılında 2/B olarak orman sınırları dışına çıkartıldığı ve 1990'lı yıllarda davacılar tarafından dava konusu taşınmazın satın alındığı belirtilmektedir.
Orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesi hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün, 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiği ve T.M.K.’nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı açık olup, bu tür kayıtlarda T.M.K.'nun 1023. (E.M.Y.931 - İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da hukuken uygulama olanağı yoktur.
Öte yandan, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu, uyuşmazlıkta ise önceki kayıt maliklerinin (davacıların) tapu iptal gerekçelerinin 2/B olmadığı, ayrıca, evveliyatı orman tahdit hudutları içinde olan ve 3116 sayılı Kanun uyarınca orman sınırları içinde kalan bir yerin, henüz bu sınırlar içinde iken elde edilen (12/08/1970 tarihli ilk tapu kaydına dayanan davacılara ait tapu kaydına) tapu kaydına dayandırılarak kadastro tespiti suretiyle evvelki malikleri adına tapu tesis edilmesinin hukuki değer ifade etmediğinden, dava konusu taşınmaz 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır.
Bu durumda, yukarıda açıklanan nedenlerle 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmayan dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.