BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1414 Esas 2019/198 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2017/1414
Karar No: 2019/198
Karar Tarihi: 20.02.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1414 Esas 2019/198 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, dava dilekçesi doğrultusunda yapılan açık yargılamayı sonucunda, davacı şirketin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında örgütle bağlantılı olduğu iddiasıyla kayyum olarak atandığını ve kayyum heyeti elinde yürütülen şirketin hukuki işlemlerinin davacı vekilince yürütüldüğünü belirterek davalıdan kalan 5.978 TL'lik satış alacağını tahsil edemediğini, bundan dolayı icra takibi başlattığını ve davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ettiğini belirtti. Davalı ise öncelikle yetkili mahkemenin kendileri olmadığını belirterek yetki itirazında bulundu ve borçlarının ödendiğini savundu. Yapılan incelemeler sonucunda, davalının tacir sıfatı taşımadığı anlaşıldı. Bu da, dava konusu uyuşmazlığın mutlak ticari dava sıfatına haiz olmadığı anlamına geldi ve Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu sonucuna vardırıldı. Kararın gerekçesi HMK 2,4,20,114 ve 115 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniT.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1414
KARAR NO : 2019/198
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2017
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP : Davacı vekilince mahkememize sunulan dava dilekçesini özetle ; Davacı şirkete 15 temmuz darbe girişimi sonrası --- örgütüyle ilişkili olduğundan bahisle ----- kayyum olarak atandığını ve yönetimi ------ oluşturulduğu kayyum heyeti elinde yürütüldüğünü, kayyum heyeti şirektinin hukuki işlemlerinin davacı vekilince yürütülmesinin uygun görüldüğünü ve böylece vekillik ilişkisinin kurulduğunu, davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut bulunduğunu, cari hesap ekstresinde kalan 5.978 TL'nin davalı tarafça ödenmediğini, ihtarname gönderildiğini, ancak ihtarname sonucunda da olumlu sonuç alınamayınca davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği belirtilerek, itirazın iptali , takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde öncelikle yetkili mahkemenin ---------- Mahkemeleri olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulmuş ve alacaklı tarafa herhangi bir borcunun olmadığı, nitekim cari hesap ekstresinde de belirtilmiş olduğu üzere dosyaya eklenen inşaat demiri ve hazır beton faturasının bedellerinin ödendiği , bu nedenle öncelikle yetkisiz mahkemede açılan davanın yetkisizlikle gönderilmesini ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Anadolu 13. İcra Dairesinin ------------- sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı tarafça davalı aleyhine 5.998 TL asıl alacak 32,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda ----- TL alacağa ilişkin takip başlatıldığı yapılan incelemeden anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın tacir sıfatına haiz olup olmadığının araştırılmasına yönelik---------- Ticaret Sicil müdürlügüne yazı yazılmış ve verilen yazı cevabında davalının gerçek kişi kaydı veya şirket ortaklığı kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle HMK 114/c maddesi uyarınca görevli olup olmadığımız üzerinde durulmuş ve her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de öncelikle görev dava şartı mahkememizce incelenmiştir.
TTK 4 ve 5 maddelerinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK'da sayılan uyuşmazlıklardan kaynaklı davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, davaya konu icra dosyası ve taraflarca sunulan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde-----Ticaret Sicil müdürlüğününde yazısında belirtilmiş olduğu üzere davalının tacir sıfatına haiz olmadığı ve nitekim davaya konu uyuşmazlığın TTK 4 ve 5 maddesinde belirtilen mutlak ticari dava sıfatına haiz olmadığı anlaşılmakla davaya konu iş bu uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılarak görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-HMK 2,4, 20,114 ve 115 maddeleri geerğince Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle açılan davanın USULDEN REDDİNE
2-Görevsizlik kararını kesinleşmesinden veya kanunyoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulduğu takdirde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ ASLİYE HUKUK mahkemesine HMK 20 maddesi gereğince GÖNDERİLMESİNE
Harç ve Masrafların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacının yokluğunda davalının yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 20/02/2019
