Esas No: 2021/1740
Karar No: 2021/1992
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 13. Daire 2021/1740 Esas 2021/1992 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/1740
Karar No:2021/1992
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Yurt İşletmeciliği Gıda İnşaat Turizm Sanayi ve
Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi Rektörlüğü'nce 30/09/2019 tarihinde açık teklif usulüyle yapılacağı ilan edilen "29 Dükkanlı 5.320,63m2 AVM Çarşı Yeri"nin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca 10 yıl süreyle kiraya verilmesine ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 30/09/2019 tarihinde yapılacağı ilan edilen ihalenin hukuka aykırı olduğu, ihale yapılacak alanda hâlen devam eden kira sözleşmesine istinaden faaliyetlerinin devam ettiği, idarenin tahliye kararına da ayrıca dava açıldığı, bu aşamada yeni bir ihale yapılamayacağı, davalı idare ile imzalanan kira sözleşmesine göre, ihalesine çıkılan dava konusu alanın 12/08/2020 tarihine kadar uhdesinde bırakıldığı, sözleşmenin bitim tarihinin 11/08/2019 olduğuna yönelik davalı idarenin iddiasının hukukî mesnetten yoksun olduğu, sözleşmeden de açıkça anlaşıldığı üzere 11/02/2011 tarihinden itibaren 114 ay eklendiğinde 12/08/2020 tarihinde sona ereceği, kaldı ki kira sözleşmesinin 12. maddesindeki hükme göre, davacının işbu sözleşmenin üç yıl daha uzatılabileceği yönünde haklı bir beklentiye girdiği ve bu durumu öngörerek yatırımlarını yaptığı, idarenin tutumunun hakkaniyetle bağdaşmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, kira sözleşmesinin süresinin 11/08/2019 tarihinde sona erdiği, davacı tarafından gerçeğe aykırı bir şekilde 11/08/2020 tarihinde sona erdiğinin iddia edildiği, bu şekilde kullanım süresinin haksız bir şekilde fazladan bir yıl daha uzatılmaya çalışıldığı, davacının 11/02/2010 tarihinde başlayan 114 aylık toplam kiralama süresinin de, 11/08/2019 tarihinde sona erdiği, yer tesliminin 11/02/2010 tarihinde yapıldığı, ancak teslim tarihi olarak sehven 11/02/2011 tarihinin yazıldığı, ihale işlemlerin mevzuata uygun biçimde yürütüldüğü belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; ikinci fıkrasının (g) bendinde ise, verilen nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; sekizinci fıkrasında ise, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … Üniversitesi merkez kampüs alanı içindeki … Yaşam Alanı'nın kira sözleşme süresinin 11/08/2019 tarihinde sona ereceğinden bahisle, söz konusu alanın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na göre kiralama ihalesinin yapılması için idarece ihale sürecinin başlatıldığı, … tarihli, … sayılı İhale Onay Belgesi ile ihalenin 30/09/2019 tarihinde yapılmasına karar verildiği, ihale ilanlarının yapıldığı ve bu hususun 23/09/2019 tarihinde tutanak altına alındığı; mevcut kiracı konumundaki davacı tarafça kira sözleşmesinin süresinin sona ermediği, idarece hesaplamanın hatalı yapıldığı ve bu konuda adli yargıda sözleşme süresinin tespitine yönelik olarak davalar açıldığı belirtilerek yapılacak olan ihalenin iptalinin talep edildiği, ilk derece Mahkeme'since, uyuşmazlık ivedi olarak nitelendirilip sözleşme süresi dolan taşınmazın ihale mevzuatının öngördüğe usule uygun olarak açık teklif usulüyle ihaleye çıkarılmasına yönelik işlemin hukuka uygun olduğu sonucuna varılarak, Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bu defa … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce temyiz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun reddine karar verildiği ve bu karara karşı davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna mı yoksa temyiz kanun yoluna mı başvurulabileceğinin belirlenmesi için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın ivedi yargılama usulüne tâbi olup olmadığının tespiti zorunludur. 2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda ivedi yargılama usulünün uygulanacağı kurala bağlandığından, ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklardan ne anlaşılması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İhale işlemlerine ilişkin idarî usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 4. maddesinde, ihalenin "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri"; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 4. maddesinde ise, "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri" ifade ettiği belirtilmiş olup, bu kanuni tanımlamalar ve istikrar kazanan içtihatlar dikkate alınarak ihale ilanı ile başlayıp sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan süreçte tesis edilen işlemlerin ivedi yargılama usulüne tâbi ihale işlemleri olduğunun kabulü gerekir.
Bu kapsamda, idarenin ihaleye çıkma kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın ihale sürecine ilişkin bir işlemden kaynaklandığı açık olduğundan ivedi yargılama usulü kapsamında yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi'nce verilen kararın 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca ivedi yargılama usulü kuralları gereğince doğrudan temyize tâbi olduğu, ivedi yargılama usulüne tâbi olan davalarda anılan Kanun'un 45/8. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı dikkate alındığında, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi tarafından dava dosyasının Danıştay'a gönderilmesi gerekirken, esasın incelenmesi suretiyle verilen kararda usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.