12. Ceza Dairesi 2019/11686 E. , 2021/5432 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52, 52/4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın babası ..."nın 09/05/2016 havale tarihli dilekçesi ile oğlu askerde iken karar verildiği, oğluna tebligat yapılmadığı, muhtara tebligat yapıldığı, Av. ... tarafından infazın durdurulması, gerekçeli kararın sanığa veya kendisine tebliğ edilmesini talep etmesi üzerine infazın durdurulmasına karar verildiği, gerekçeli kararın sanığın askerliğini yaptığı birlik adresinde sanığa usulüne uygun tebliğ edilmediği ve temyiz dilekçesine ekli tutanak mahiyetindeki belge içeriğinden sanığın Av. ..."i müdafii olarak kabul ettiğinin anlaşılması karşısında,
Av. ..."in 08/07/2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu gözetilerek eski hale getirme talebinin kabulü gerektiği düşüncesi ile gerekçeli kararın tebliğ tarihi itibariyle süresinde yapılan temyiz itirazının incelenmesinde,
Olay günü saat 10:30 sıralarında sanık ...’nın sevk ve idaresindeki otomobili ile kontrolsüz kavşağa giriş yaptığı sırada kavşak konumuna göre ilk geçiş hakkına sahip olan katılan ...’ın sevk ve idaresindeki otomobille çarpışması neticesinde bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, bir kişinin de vücudunda orta derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda; kazadan hemen sonra tutulan kaza tespit tutanağında sanığın kavşaklarda geçiş önceliğine riayet etmemesinden kaynaklı olarak asli kusurlu, katılan sürücü ...’ın ise, kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamaktan ötürü tali kusurlu olduğunun belirtilmesi karşısında, mahalli bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise; kazanın meydana gelmesinde sanığın, olayın meydana geldiği kavşakta geçiş önceliğine sahip olan katılana yol vermemesinden ötürü asli ve tamamen kusurlu, katılan ...’ın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığının belirtildiği, dosya içerisinde bulunan bu iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesinden ya da karayolları trafik heyeti veya üniversitelerin konu ile ilgili bölümlerinde uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınarak, olayın meydana geliş şekli ve kural ihlali yapan sürücü kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlendikten, tarafların kusur durumu ve derecesi saptandıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde mahkumiyetine kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.07.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.