14. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/12150 Karar No: 2012/14053 Karar Tarihi: 03.12.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12150 Esas 2012/14053 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2012/12150 E. , 2012/14053 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 04.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, mera niteliği ile sınırlandırılan 3246 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının uygulama imar planı içerisinde kaldığı gerekçesiyle 4342 sayılı Mera Kanununun 14. maddesi uyarınca tahsis amacı değiştirilerek arsa niteliği ile ... adına tescil edildiğini, ancak ot bedelinin alınmadığını öne sürerek tahsis amacı değiştirilen kısmın ... kaydının iptali ile yeniden mera olarak sınırlandırılması istemiyle dava açmıştır. Daval... Belediyesi Tüzel Kişiliği vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4342 sayılı Mera Kanununun 14. maddesi uyarınca yapılan tahsis amacı değişikliğinin idari bir işlem olduğu ve idari yargının görevli bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinde idari yargıda açılması gereken davalar açıkça gösterilmiş; bu düzenlemeye göre idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davaları, tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar idari dava türleri olarak gösterilmiş, yargı yetkisinin sınırı ise idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu belirtilmiştir.
Görülüyor ki, idari davaların türleri ve yargı yetkisinin sınırları belirtilirken idare mahkemelerinin yerindelik denetimi yapacağı, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayarak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar vereceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; dava konusu 3246 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının uygulama imar planı içerisinde kaldığı gerekçesiyle 4342 sayılı Mera Kanununun 14. maddesi uyarınca ve Valililiğin 11.02.2010 tarihli oluru ile mera vasfı kaldırılarak ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacı ..., Valililiğin 11.02.2010 tarihli ve 2336 sayılı idari işleminin iptalini değil, dava konusu taşınmazın idari işlem ile ... adına tescil edilen kısmının mera olarak sınırlandırılmasını istemektedir. Bu tür davalara bakma görevi yukarıda açıklandığı gibi idari yargının değil adli yargının görevine girmektedir. Bu nedenle mahkemece yargılamaya devamla davanın esastan sonuçlandırılması gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.