22. Hukuk Dairesi 2014/10546 E. , 2015/21810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret alacağı, fazla çalışma, hafta tatili, asgari geçim indirimi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacının, davalı ...’nin tershanesinde diğer davalı taşeron ...’nin işçisi olarak 25.01.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, 26.07.2009 tarihinde boya işinin tamamlanması üzerine davalı alt işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini ancak ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek, ücret, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, asgari geçim indirimi, ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, diğer davalı ile aralarında eser sözleşmesi imzalandığını, davacının davalının işçisi olmadığını, istisna akdi kaynaklı bütün borçların ifa edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... duruşmalara katılmamış, yazılı bir cevap dilekçesi de sunmamıştır.
Mahkemece, iki davalı arasında eser sözleşmesi yapıldığı, işin yapımının ... tarafından tamamen davalı ..."ye bırakıldığı, işin denetim ve kontrolünün davalı ..."de olduğu, bu nedenlerle davalı ..."ye husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davalı ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi göre ise, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Bu maddeye göre, “bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar alt işveren olarak belirtilmektedir. Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır. İşçiler sadece asıl işverene ait işyerinde değil de, farklı işverenlere ait çeşitli işyerlerinde çalışıyorlarsa, asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilemez. Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır.
Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dahil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur.
Somut olayda, boya ustası olan davacı, davalı ... ile diğer davalı ..."nin imzaladığı sözleşme kapsamında davalı ... nezdinde çalışmıştır. Mahkemece, işin yapımının ... tarafından tamamen davalı ..."ye bırakıldığı, işin denetim ve kontrolünün davalı ..."de olduğu, ve davalı ... ile davalı ... arasında yapılan sözleşmeye atfen davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesi ile davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Emsal nitelikteki Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2009/1045 esas-2013/279 karar sayılı kararında "".... davacının davalı ..."nin taşeron sıfatıyla, davalı .... A.Ş. tersanesinde, ihale suretiyle aldığı işte ... işçisi olarak, 04.02.2009 tarihinden 20.07.2009 tarihine kadar çalışmış olduğu, bu nedenle davacının talep ettiği alacaklar açısından, her iki davalının, asıl işverenin işyerini gözetim ve denetim sorumluluğu, alt işverenin ise doğrudan işveren sıfatıyla sorumlu oldukları.... "" kabul edilmiş, Dairemizce 21.10.2014 tarihli ve 2013/18057 esas, 2014/28503 karar sayılı bozma ilamında davalının bu hususa ilişkin temyiz itrazları reddedilerek, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilmiştir. Hal böyle olunca davacının alacaklarından alt işveren ile birlikte asıl işverenin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeden davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.