MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme nitelikli zimmet, zincirleme resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Kanunun 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır." düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK"nın 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sadece zimmet suçundan açılan kamu davasına KATILAN OLARAK KABULÜNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin sanık müdafin ve Hazine vekilinin zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne, katılan ... vekilinin ise zimmet suçundan kurulan mahkumiyet ile resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre nitelikli zimmet suçundan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK"nın 43/1. maddesinde suçun zincirleme şekilde işlenmesi halinde cezanın 1/4"ten 3/4"üne kadar artırılabileceği öngörülmüş olup, zincirleme suç nedeniyle artırım yapılırken, TCK"nın 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur." şeklindeki yasal düzenleme uyarınca mağdur ve/veya fiil sayısı nazara alınıp, fiillerin süresi de gözetilerek benzer
.../...
-2-

olaylarla karşılaştırıldığında suç ile ceza arasındaki dengeyi bozmayacak ve denetime imkan verecek biçimde yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşacak bir artırım oranı belirlenerek ceza tayin edilmesi gerektiği, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin tesisi sırasında bir miktar artırıma gidilmesi isabetli olacak ise de eylemlerine ilişkin olarak 1/2 oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
Aydın Orman İşletme Şefliğinde fiilen mutemetlik işlerini yürüten sanığın, 01/07/2005 ile 15/05/2009 tarihleri arasında bankalara disket veya e-mail ortamında gönderilen işçi maaş ödeme listeleri üzerinde tahrifat yaptığı iddiasına ilişkin sanığın görevi gereği düzenlemiş olduğu bankaya gönderilen yazılı belgelerin olup olmadığı, disket veya e-mail ortamında gönderildiği söylenen bu belgelerin dökümünün alınıp alınmadığı araştırılarak, sanık tarafından tanzim edilmiş sahte belgelerin tespiti ile suçun sübutu ve belgelerin iğfal kabiliyetinin bulunması halinde, 5237 sayılı TCK"nın 212. maddesindeki düzenleme nedeniyle sanık hakkında zimmet suçunun yanında ayrıca TCK"nın 204. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunun da oluşabileceği gözetilmeden, bu eylemlerinin zimmet suçunun unsuru olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Zimmet suçunun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin maddenin tümünü kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hak yoksunluğuna hükmolunması,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ile sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 23/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.