Esas No: 2014/3824
Karar No: 2021/2009
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 13. Daire 2014/3824 Esas 2021/2009 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3824
Karar No:2021/2009
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … (…)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Yatçılık A.Ş.'nin kanunî temsilcisi olduğu gerekçesiyle kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen toplam 41.052.320,00-TL tutarındaki … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacının … Yatçılık A.Ş.'de 30/04/1998-01/07/2002 tarihleri arasında kanunî temsilci olarak görev yaptığı, 01/05/1995-28/08/2000 tarihleri arasında söz konusu şirkete kullandırılan kredilerden davacının sorumlu tutulabilmesi için dava konusu ödeme emrine konu borçla ilgili olarak davacının kanunî temsilci olarak görev yaptığı döneme ilişkin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının somut olarak ortaya konulması gerektiği, davacının, dava konusu işlemlerle takip edilen ve tahsili güvence altına alınmak istenilen Fon alacağının, kamu zararına neden olan kredilerin geri ödenmesi gereken süre zarfında yani şirket borcunun ödenmesi gerektiği tarihlerde … Yatçılık A.Ş.'nin kanuni temsilcisi olduğu, bu nedenle dava konusu ödeme emrine konu borçla ilgili olarak davacının kanunî temsilci sıfatıyla görev yaptığı döneme ilişkin sorumluluğu bulunduğunun açık olduğu anlaşıldığından, dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrine konu alacağın kamu alacağı olmadığı, banka kredilerinin tamamının 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmesi gereken alacaklardan olmadığı, bankaya 2001 yılında el konulduğundan öncelikli olarak şirketin takip edilerek, tüm mal varlığı paraya çevrildikten sonra aciz vesikası düzenlenip, davacıya ödemeye çağrı mektubu tebliğ edilerek sorumluluğunun ve yasal haklarının anlatılması gerektiği hâlde davalı idarece bunların yapılmadığı, kanunî temsilcinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunun tespitinde görev yaptığı dönemin somut olarak tespit edilmesi gerektiği, 1995 yılında kullandırılan kredilerle hiçbir ilgisinin ve sorumluluğunun bulunmadığı, kredilerin dökümünün yapılmadığı, hangi kredilerin 1995-1998 yılları arasında hangi kredilerin ise 1998-2000 yılları arasında kullanıldığının belli olmadığı, … Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E:… ve K:… sayılı dosyasında verilen kararın dikkate alınmadığı, resmî defter, ticarî kayıtlar ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, … tarih ve … sayılı Fon Kurulu kararıyla 42 kişiden oluşan liste hazırlandığı, kendisinin de bu listede yer aldığı, aynı listede yer alan İ.Ş.'nin yaklaşık 113.000.000,00-TL'den sorumlu tutulmasına rağmen, 5.000.000,00-TL ödeme yaparak bu tutarı aşan kısımla ilgili işlemlerden vazgeçildiği, dolayısıyla ödeme emirleri üzerindeki rakamların hiçbir gerçekliğinin ve geçerliliğinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının borçlu şirketin önceki dönemlerde gerçekleşmiş iş ve işlemlerinden kaynaklanan şirket bilançolarındaki kredileri ve toplam zararı bilerek yönetim kurulu üyeliği görevini kabul ettiği, kamu zararına neden olan kredilerin geri ödenmesi gereken süre içinde kanunî temsilci olarak görev yaptığı, hâlen dahi bu alacakların ödenmediği ve tahsil imkânının da artık kalmadığı, bakılan dava ile ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasındaki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğu, somut olayda davacının kanunî temsilcisi olduğu şirkete tebliğ olunan ödemeye çağrı mektubu ile alacağın vadesinin oluşturulduğu, davacının şirketle ilgili sorumluluk tutarı hesaplanırken yapılan her türlü tahsilatların dikkate alındığı, şirketin her bir kanunî temsilcisi için sorumlu oldukları borç tutarının ayrı ayrı belirlendiği, alacağın tahsili sırasında borçlular ile yapılacak anlaşmalara ilişkin olarak Fon'un iskonto da dahil olmak üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya, satmaya, geri almaya, alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her türlü hak ve alacakları belirleyeceği koşullar ile devralmaya, alacağı yeniden itfa planına bağlamaya yetkili olduğu, İ.Ş. ve diğer bir kısım başka kanunî temsilciler ile Fon arasında protokoller imzalandığı, davacının da borcunu tasfiye etmek üzere başvurması hâlinde indirimli tutarlar üzerinden kendisiyle de anlaşma yapılma ihtimalinin her zaman mevcut olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dairemizin 13/11/2019, 03/03/2020 ve 28/12/2020 tarihli ara kararlarına gelen cevaplar da dikkate alındığında, temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.