8. Hukuk Dairesi 2015/4045 E. , 2017/4027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, müvekkili şirketin adresinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, haczedilen malların borçlu şirket ile ilgisinin olmayıp müvekkili şirkete ait olduğunu ileri sürerek hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu ile davacı şirket arasında organik bağ bulunduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ticaret sicil kayıtlarına göre, borçlunun haciz mahallinde 17.08.2012 tarihine kadar faaliyet gösterdiği, davacının ticari defterlerinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, vergi kaydı ve ticari sicil kayıtları tek başına iş yerinin kayıt sahibine ait olduğunun kanıtı olamayacağı gerekçesiyle davacı haksız görülmekle vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmuş, mahcuz mallar üzerindeki hacizler süresi içerisinde satış talep edilmediğinden düşmekle, uyuşmazlığın esası hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK"nun 96. maddesine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, .... İcra Müdürlüğü"nün 2012/784 talimat sayılı dosyası üzerinden 29.11.2012 tarihinde, 5745 TL nakit para, 4 adet tam altın, bir adet blackbery telefon, 2 adet kol düğmesi haczedilmiş, 03.12.2012 tarihinde istihkak talebi ile eldeki dava açılmıştır. İİK"nun madde 106’ya göre, alacaklı haczedilen taşınır malın satışını altı ay içerisinde istemek zorundadır. Aksi halde İİK"nun madde 110’a göre taşınır mal üzerindeki haciz kendiliğinden düşer. Ancak haczedilen mal hakkında, İİK"nun madde 97/8 gereğince istihkak davası açılır ise, satış isteme süresi işlemez. Somut olayda, süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan, hacizler halen geçerli olup, işin esasına girilerek hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.