Esas No: 2016/21323
Karar No: 2021/2926
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/21323 Esas 2021/2926 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21323
Karar No : 2021/2926
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … (Türkiye) Boya ve Kimyevi Maddeler ve Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ..
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı … Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, yurt dışında mukim ilişkili şirketten sağlamış olduğu IT destek ve royalty hizmet alımları için sorumlu sıfatıyla ödemiş olduğu ve KDV indiriminden yararlandığı ancak davalı idarece transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapıldığından bahisle KDV indirimlerinin reddedildiği ve bunun üzerine yapılan cezalı tarhiyatın uzlaşma yoluyla ödenmesi üzerine yapılan ödemenin 1.744.248,46 TL'sinin yasal faiziyle iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının mükerrerlik iddiası değerlendirildiğinde, verginin mükerrer olmasının, aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınması olduğu, bakılan davada, davacı tarafından sorumlu sıfatıyla verginin ödendiği, sonrasında yapmış olduğu KDV ödemesinin indirim yöntemiyle ilgili dönem ödenmesi gereken KDV'den mahsup edildiği ve vergi yükü olmaktan çıkarıldığı, KDV indiriminin reddi suretiyle yapılan cezalı tarhiyat sonrasında uzlaşmaya gidilerek KDV'nin ödendiğinin açık olduğu, davacının iddia ettiği gibi uzlaşma sonrası yapılan ödemenin aynı verginin ikinci kez ödendiği anlamına gelmeyeceği, çünkü davacının sorumlu sıfatıyla ödediği verginin indirim suretiyle bir anlamda geri alındığı ve hazineye intikal etmediği, KDV indiriminin reddi suretiyle yapılan tarhiyatın uzlaşmaya gidilerek ödenmesiyle verginin esasında bir kez ödendiği ve mükerrer vergilendirme olmadığı anlaşıldığından davacının bu iddiasına itibar edilemeyeceği, davacının verginin mevzunda hata olduğu iddiası değerlendirildiğinde, mevzuda hatanın, açık olarak vergi mevzuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması olduğu, bakılan davada, davacı tarafından ileri sürülen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımının KDV'nin konusuna girmediği iddiasının ancak vergilendirme işlemine karşı süresinde açılacak idari davada incelenebilecek bir iddia olduğu, yani uyuşmazlığın hukuki nitelikte olması nedeniyle vergi hatası kapsamında incelenmesi mümkün bulunmadığından, davacının bu iddiasına da itibar edilemeyeceği, bu durumda, vergilendirme işlemine karşı süresinde açılacak idari davada incelenebilecek söz konusu iddianın, Vergi Usul Kanununun 124. maddesinde vergi hataları için öngörülen idari başvuru yolu izlenerek tesis ettirilen işleme karşı açılan idari davada incelenmesine ve bu inceleme sonucuna göre hüküm kurulmasına olanak bulunmadığından, davacı tarafından yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sorumlu sıfatıyla ödenen KDV'nin indirim konusu yapılmasına izin verilmemesine karşın ödenen KDV'nin iade edilmemesinin açık bir vergi hatası olduğu, KDV'ye tabi olmadığı iddia olunan hizmet bedelleri üzerinden ödenen KDV'nin iade edilmemesinin KDV Genel Uygulama Tebliği'ne aykırı olduğu, söz konusu Tebliğ'de yapılan değişikliğin lehe olduğu, temyize konu karardan sonra 3065 sayılı Kanunun 30/d maddesinde yapılan değişikliğin de iade taleplerinin haklılığını ortaya koyduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.