22. Hukuk Dairesi 2017/21633 E. , 2019/8833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 05.04.2006-14.11.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik sebebiyle feshedildiğini, davacının son aylık brüt ücretinin 3.271,86 TL olduğunu, 2013 yılının Temmuz ile Kasım ayları arasındaki asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini, 2013 yılı Ocak ayına ait ücretinin 240,00 TL tutarındaki kısmı ile aynı yılın Şubat ayına ilişkin ücretinin 170,00 TL tutarındaki kısmının ödenmediğini, kullanmadığı yıllık izinlere ait ücretlerin de ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve ödenmeyen ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının haklı nedene dayanmaksızın iş sözleşmesini sona erdirdiğini, kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının aylık 2.200,00 TL tutarındaki ücretlerinin banka hesabına ödendiğini, 2013 yılının Nisan ayında on sekiz gün çalışmasına rağmen banka hesabına tam ücret yatırıldığını, aynı şekilde 2013 yılının Nisan ayında asgari geçim indirimi alacağı ödenmesine rağmen 12.08.2013 tarihli makbuzla yeniden ödeme yapıldığını, 2013 yılının Ağustos ayında ücretinin daha az olmasına rağmen yine tam olarak yatırılmak suretiyle fazla ödeme yapıldığını, bu sebeple davacının ücret ya da asgari geçim indirimi alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, ilk ek raporda davacının altmış bir gün izin kullandığı ve kırk dokuz gün izninin kaldığı, ikinci raporda ise davacının elli bir buçuk gün izin kullandığı ve elli sekiz buçuk gün izninin kaldığı, ancak davacının iş müfettişine verdiği dilekçede elli yedi gün izni kaldığını belirttiği, bu sebeple bu beyan ile bağlı kalınarak elli sekiz gün üzerinden izin ücreti hesaplandığı tespit edilmektedir. Dosya kapsamına göre, davacının talebi ile bağlı kalınarak hesaplanan yıllık izin ücretinin hüküm altına alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Diğer taraftan davacı Temmuz 2008 döneminde on günlük yıllık izin kullanmadığı; bilakis Ağustos 2012 döneminde on gün izin kullandığı yönünde temyiz sebebi ileri sürmüş ise de, bu itirazın sonuç olarak mahkemece hüküm altına alınan yıllık izin ücretinin miktarına etkili olmadığının anlaşılmasına göre, davacının bu yöndeki temyizinin reddi gerekmiştir.
3-Davacı dava dilekçesinde talep ettiği alacaklardan kıdem tazminatı konusunda açıklama yapmamış, ancak yıllık izin ücretini brüt, ödenmeyen ücret alacağı ile asgari geçim indirimini ise net olarak talep etmiştir. Islah dilekçesinde herhangi bir açıklama bulunmamakla birlikte, davacı ıslah dilekçesi ile 6.216,42 TL izin ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna göre bu miktarın brüt olarak hesaplandığı sabittir. Ne var ki, mahkemece davacının talebinin brüt yıllık izin ücreti olduğu göz önüne alınmadan, net olarak 4.344,18 TL yıllık izin ücreti alacağına hükmedilmiştir. Aksi belirtilmediği sürece brüt tutar üzerinden hüküm kurulması gerekmekte olup, karar bu yönüyle de hatalıdır.
4-Kısa kararda “davanın kabulüne” karar verildikten sonra, “kısmen” kelimesi eklenerek kısa karar paraflanmış, gerekçeli kararda ise “kısmen kabul” kelimeleri kullanılarak reddedilen miktara göre davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak reddedilen miktar, hatalı değerlendirme ile brüt yerine net alacağa hükmedilmesinden kaynaklanmıştır. Mahkemece kabul ve ret oranları ile taraflar arasında paylaştırılacak yargılama gideri ile vekalet ücretinin yeniden belirlenmesi için de kararın bozulması gerekmiştir.
5-Somut olayda davacı ödenmeyen ücret alacakları ile asgari geçim indirimi alacaklarının tahsilini talep etmiş, davalı ise davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunmuştur. Mahkemece davacının alacakları hüküm altına alınmış ise de, dosya kapsamındaki bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişki giderilmeden karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bir hukukçu ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor ile iş müfettişi tarafından düzenlenen diğer rapor arasında özellikle ödenmeyen ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacağı bakımından çelişki bulunmaktadır. Ayrıca her iki raporda da banka kayıtlarının ve diğer ödemelerin karşılaştırıldığı belirtilmesine rağmen bu karşılaştırmanın ne şekilde yapıldığı denetlenememektedir. Bunun sonucu olarak da, raporlardan birisinde davacının ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacağı bulunmadığı, diğerinde ise davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu yönünden tamamen farklı sonuçlara nasıl ulaşıldığı da belirlenememektedir. Hal böyle iken, çelişkili bilirkişi raporlarına göre değerlendirme yapılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Davacıya ait tüm bordrolar ve diğer ödeme belgeleri ile banka kayıtları eksiksiz olarak getirtildikten sonra, dosya kapsamındaki tüm belgeler detaylı olarak incelenmeli, karşılaştırılmalı ve denetime elverişli şekilde davacının söz konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı yönünde bir sonuca varılmalıdır. Eksik inceleme ile yazıl şekilde karar verilmesi hatalıdır.Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebeplerden bozulması gerekmiştir,Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.