5. Hukuk Dairesi 2016/7536 E. , 2017/15213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın tamamı ... Belediye Başkanlığınca kamulaştırıldığı, davacılar murisi ..."e kamulaştırma işleminin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 13. maddesi gereğince noter vasıtası ile tebliğ edildiği tarihte ölü olduğu dava konusu taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/546-806 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 16. maddesi gereğince .... Belediyesi adına tesciline karar verildiği anlaşılmıştır.
Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar.
Bununla birlikte 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile 6487 sayılı Kanunun 22. maddesiyle 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenini Anayasa"ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verilmiştir.
Bu durumda, tebligat tarihinde ölü olan..."den gelen payları yönünden geçerli bir kamulaştırmadan söz edilemeyeceği pay içinde davanın kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçelerle davanın sadece muris ..., ...., ... ile davacı ... paylarına göre davanın kabulüne karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
2)Alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;
Bilirkişi heyeti raporunda incelenen emsal satışlara Arsa Metrekare Rayiç bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas alan m² değerlerine uyan bir inceleme yapılmadığı gibi, 2.bilirkişi raporda farklı olarak incelenen 517 ada 4 parselin dava konusuna uzak olduğu 696 ve 692 parsellerin tapu kaydındaki yüzölçümlerinen bilirkişi raporunda yazılı davada daha fazla olması nedeniyle bilirkişi heyetince yapılan emsal incelenmesine göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.