11. Hukuk Dairesi 2017/3778 E. , 2019/2644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/12/2015 tarih ve 2011/794-2015/993 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi ayrı ayrı temlik alan davacı ... vekili ile davalı ..., ... ve ... vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 02.04.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan ... vekili Av. Ufuk...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Temlik alan davacı ... vekili, ... tarafından elkonulan Mavi Reklamcılık ve Filmcilik San. ve Tic A.Ş’in muhasebe kayıtlarının incelenmesinde 13/02/2004 tarihi itibari ile kasada olması gereken nakit tutarlar ile mevcutlar arasında fahiş farklar bulunduğunun tespit edildiğini, bu nedenle şirket kayıtları üzerinde inceleme yapıldığını, yapılan inceleme sonucu 1.500.331,54 TL’nin şirket kasasında olmadığının belirlendiğini şirketin bu miktar kadar davalılar
tarafından zarara uğramasına sebebiyet verildiğini ileri sürerek, bu meblağın müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı şirketin ticaret sicil dosyasına, davacı ile temlik alan arasında düzenlenen alacağın temlikine ilişkin Mart 2006 tarihli temlik sözleşmesine, 02/01/2006 tarihli denetim raporunda 15. sayfada davacı şirket ile ilgili olarak yapılan tespitlere, mahkemece yaptırılan inceleme sonucu alınan 09/07/2013 havale tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 24/06/2014 havale tarihli aynı heyetten alınan ek rapora, Vakıfbank... Şubesinden gelen cevabi yazı ve eklerine ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin Vakıfbank... Şubesindeki, 2028478 nolu hesabında 24/07/2003 ve 25/07/2003 tarihleri arasında hesap hareketleri sonucu dava dışı Canlı Telekomünikasyon Film ve Kaset A.Ş hesabına gönderilen paranın dava konusu edildiği, bu paranın 1.500.331,54 TL"sinin 24/07/2003 tarihinde dava dışı Savaş Döviz Kıymetli Maden hesabına havale edildiği, bu işlemlerin şirket defterlerinde hiç yer almadığı, kayıtlara geçmediği, el koymada da banka üzerinden yapılan işlem olması nedeni ile paranın kasada bulunmasının mümkün olmadığı, o tarihte yönetim kurulu üyesi ve denetim kurulu üyesi olan davalılar ..., ..., ... ve ..."nun bu zarardan sorumlu oldukları gerekçesi bu davalılar yönünden davanın kabulüne, 1.500.331,54 TL"nin 24/07/2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı temlik alan davacı ... vekili ile davalı ..., ... ve ... vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
(1) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’nın 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Mahkemece, davalılardan ..., ..., ... ve ... yönünden davacı şirketin ticaret sicil dosyasına, davacı ile temlik alan arasında düzenlenen alacağın temlikine ilişkin Mart 2006 tarihli temlik sözleşmesine, 02/01/2006 tarihli denetim raporunda 15.sayfada davacı şirket ile ilgili olarak yapılan tespitlere, mahkemece yaptırılan inceleme sonucu alınan 09/07/2013 havale tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 24/06/2014 havale tarihli aynı heyetten alınan ek rapora, Vakıfbank... Şubesinden gelen cevabi yazı ve eklerine ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan 09/07/2013 tarihli kök raporda eksik bilgi ve belgelerin dosyaya ibrazı istenmiş, 24/06/2014 tarihli ek raporda ise davalılara herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği belirtilmiştir. Dolayısıyla hükme esas alındığı belirtilen ve davanın kabulüne gerekçe olarak gösterilen bilirkişi raporunda davanın kabulü yönünde değil, reddi yönünde görüş bildirilmiştir. Yine, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın, herhangi bir gerekçeye yer verilmeksizin pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Bu durumda verilen karar, yukarıda açıklanan yasa ve içtihat hükümlerine aykırı olduğundan kararın bu nedenle resen bozulması gerekmiştir.
(2) Bozma neden ve şekline göre, davacı ve mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) Bozma neden ve şekline göre, davacı ve mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ..."e verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalı ..., ... ve ..."na iadesine, 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.