1. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/810 Karar No: 2020/3691 Karar Tarihi: 09.07.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/810 Esas 2020/3691 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2018/810 E. , 2020/3691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, mirasbırakana teb’an açılan bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...’ın ... ada ... parsel sayılı taşınmazını davalı derneğe hayır amaçlı olarak bağışlandığını, davalı derneğin tüzüğünde böyle bir amaç olmadığını, taşınmazın kız Kur’an Kursu olarak kullanıldığını ancak davalının kira bedeli aldığını, taşınmazın amaca uygun kullanılmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına veya veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescilini istemiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının 14.12.2010 tarihinde kira bedeli talep ettiği, davacıların bu tarihten itibaren taşınmazın bağış amacına uygun kullanılmadığını öğrenmiş olduklarından davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı ve iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakanın senetsizden zilyetliğinde olan ... ada ... parsel sayılı taşınmazını 24/09/1989 tarihli dilekçesi ile sonradan isim değişikliğine giden davalı ... Kasabasını Güzelleştirme Camii ve Kur’an Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneğine hibe ettiği, taşınmaz bu şekilde 29/09/1989 tarihinde davalı dernek adına tespit ve tescil edildiği, mirasbırakan ...’ın 09/06/2001 tarihinde ölümü üzerine geriye mirasçı olarak davacıların kaldıkları, eldeki davanın ise 03/10/2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir. Tapusuz taşınmazlarda zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir şekil koşuluna bağlı değildir. Bağış işlemi zilyetliğin devri ile gerçekleşir. Somut olayda, tapusuz taşınmazın davalı adına tespit ve tescili mirasbırakanın bağışlaması ile gerçekleşmiş ise de ; mirasbırakanın ölüm tarihi olan 09/06/2001 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 246. maddesinde mirasçıların bağıştan rücu haklarının bulunmadığı tartışmasızdır. Bir başka ifade ile 6101 sayılı T.B. Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1. maddesi gereğince, mirasbırakanının ölüm tarihine göre mirasçıların rücu hakkını düzenleyen TBK"nın 297/3. mad. uygulama yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de TMK"nın 28. maddesi gereğince ölümle şahsiyet son bulduğu halde, mirasbırakan adına tescil hükmü kurulması da hatalıdır. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.