11. Ceza Dairesi 2020/3086 E. , 2020/7458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Hükümden önce 05.08.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nin 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nin 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması nedeniyle; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 13.10.2015 tarihli 2015/11-120 Esas ve 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, avukatlar da dahil olmak üzere başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olunduğu gibi Anayasa Mahkemesinin 09.06.2016 tarihli kararına göre de bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması karşısında, katılan vekilinin 16.12.2019 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanığa yüklenen “2006, 2007, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ve “defter ve belgeleri gizleme” suçlarının Kanun’daki cezalarının türü ve üst sınırlarına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 09.11.2010 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla “sahte fatura düzenleme” suçu yönünden beraat, “defter ve belgeleri gizleme” suçu yönünden mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 17.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.