2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1047 Karar No: 2013/4010
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/1047 Esas 2013/4010 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/1047 E. , 2013/4010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Alacağı KARAR DÜZELTME İSTEYEN :...
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 26.09.2012 gün ve ....sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 203.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 50.45 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi......
Mahkemece dava konuzu edilen ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde bozdurularak parasının kooperatif hissesinin edinilmesi için harcandığı kabul edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden edinilen kooperatif inşaatının 1999 yılında meydana gelen depremde yıkıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar, davalının dava konusu edilen ziynet eşyalarının parası da konularak aralarında bir ortaklık kurmuşlardır. Ne varki doğal bir afet olan deprem sonucunda üye olunan kooperatifin inşaatı yıkılmış ve yapılan yatırımdan sonuç alınamamıştır. Kooperatif inşaatı tamamlansa ve üyelik karşılığında taraflar ev sahibi olsalardı, davacı kadın bu evden ziynet eşyalarının karşılığı katkı payı alacağı isteme hakkına sahip olacaktı. Kâra ortak olup, zarara katılmamak hakkaniyete aykırıdır.
.... Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.(TMK.m. 6) Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (6100 s. HMK. m.190/1) Hemen bütün ilim adamlarının birleştiği ve Yargıtay uygulamasında kararlılık ifade eden ölçüye göre, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşer.(.....sayılı kararları). İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmelidir.(Prof.Saim Üstündağ, age. l973 sh.397). Davacı, ziynet eşyalarının davalı tarafından rızası dışında elinden alındığını ispat edememiştir. Rızası ile verdiği ziynet eşyalarının parasını da geri isteyemez. Yukarıda açıklanan sebeplerle davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün ziynet eşyalarına ilişkin bölümünün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.