Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5103
Karar No: 2021/2847
Karar Tarihi: 16.06.2021

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/5103 Esas 2021/2847 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, muhasebeci olması sebebiyle emeklilik işlemlerinin takibi için kendisine müracaat eden 11 kişiden toplam 11.000 TL para istemiş ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nda işlemleri yapabilecek birimde çalışmayan bir memurun yardımıyla paraları almıştır. Sanığın eylemi, \"nüfuz ticareti\" suçuna iştirak etme suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir. Ancak suç tarihinde izlenen suç politikasının gereği olarak, kamu görevlisi olmayan sanığın üzerine atılı yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçunun faili olamayacağı göz önüne alınarak, 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçuna iştirak ile değişiklik sonrası dolandırıcılık suçuna iştirak suçları yönünden değerlendirilerek mahkum edilmiştir. Ancak hüküm, yasal olmayan yetersiz gerekçeyle yazılmıştır ve TCK'nin ilgili maddelerinin doğru şekilde uygulanmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 255/1, 39, 43. maddeleri
- 6352 sayılı Yasa'nın 89. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkra
- TCK'nin 157/1. maddesi
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi
- TCK'nin 61/5. maddesi
- TCK'nin 43/1. maddesi
- TCK'nin 3. maddesi
5. Ceza Dairesi         2020/5103 E.  ,  2021/2847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık


    HÜKÜM : Eylemlerin zincirleme olarak nüfuz ticareti suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak etme suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın 2010 yılı içerisinde muhasebeci olması nedeniyle babalarının emeklilik işlemlerinin takibi için kendisine müracaat eden katılanlardan 11.000,00 TL para istediği, Sosyal Güvenlik Kurumunda emeklilik işlemlerini yapacak birimde çalışmayan ... isimli memurun bulunduğu ortamda katılanlardan parayı aldığı, ..."nin yardımıyla işlerinin yapılacağı izlenimi yarattığı ve bu suretle haksız bir işin görülmesi amacıyla menfaat temin ettiği kabul edilen somut olayda; sanığın eyleminin 05/07/2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa"nın 89. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 255. maddesinin "nüfuz ticareti" başlığı altında yeniden düzenlenmesi öncesinde gerçekleştiği ve suç tarihinde izlenen suç politikasının gereği olarak kamu görevlisi olmayan sanığın üzerine atılı yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçunun faili olamayacağı nazara alınarak; söz konusu eylemlerin TCK"nin 255. maddesinde 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama suçuna iştirak ile değişiklik sonrası dolandırıcılık suçuna iştirak suçları yönünden değerlendirilerek, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve TCK"nin 157/1. maddesi kapsamındaki dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alınmış olması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7. maddesi de gözetilerek, lehe yasa karşılaştırmasının yapılması suretiyle hukuki
    durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği nazara alınmadan, yasal olmayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Gerekçeli karar başlığı ile hükmün gerekçe kısmında ve hüküm fıkrasında suç adı olarak "nüfuz ticareti" yazılmasına rağmen uygulamanın "TCK"nin 6352 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 255/1. maddesi uyarınca" yapıldığının belirtilmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,
    TCK"nin 255/1, 39, 43. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği nazara alınmadan hüküm kurulması suretiyle TCK"nin 61/5. maddesine muhalefet edilmesi,
    5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun"un 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli ve süresi, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu göz önüne alınarak temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, denetime imkan verecek şekilde gerekçe gösterilmeden ve teşdit uygulandığı da belirtilmeden TCK"nin 6352 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 255/1. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
    TCK"nin 43/1. maddesinde suçun zincirleme şekilde işlenmesi halinde cezanın 1/4"ten 3/4"üne kadar artırılabileceği öngörülmüş olup, zincirleme suç nedeniyle artırım yapılırken, TCK"nin 3. maddesinin 1. fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenleme uyarınca mağdur ve/veya fiil sayısı nazara alınıp, fiillerin süresi de gözetilerek benzer olaylarla karşılaştırıldığında suç ile ceza arasındaki dengeyi bozmayacak ve denetime imkan verecek biçimde yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşacak bir artırım oranı belirlenerek ceza tayin edilmesi gerekirken, sanığın aynı anda iki katılana yönelik gerçekleştirdiği eylemlere ilişkin olarak 1/2 oranında artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 16/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi