Esas No: 2019/5319
Karar No: 2021/2953
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 10. Daire 2019/5319 Esas 2021/2953 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5319
Karar No : 2021/2953
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların müşterek çocuklarının Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 07/06/2008 tarihinde dünyaya gelmesinin ardından kısa bir süre sonra enfeksiyon kaparak vefat etmesi nedeniyle idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle, uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık, her biri için ayrı ayrı 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 200.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın reddi yolunda verilen kararın Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesi'nin 12/12/2014 tarih ve E:2013/12131, K:2014/9635 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyulmuş ve dava dosyası yeniden incelenerek; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile Adli Tıp Kurumu raporunun birlikte değerlendirilmesinden, davacıların bebeklerine Kastamonu Şerife Bacı Devlet Hastanesinde ve Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan müdahalelerin tıp kurallarına uygun olduğu ve davalı idarenin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varıldığından, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar vekili tarafından, hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu raporunda bozma ilamında belirtilen hususların yeterince irdelenmediği ve tartışılmadığını, bozma ilamında rapor tanziminde göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edilen Türk Tabipleri Birliği ile Ankara Tabip Odası İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi "Bebek Ölümleri " ile ilgili olarak düzenlenen 08/09/2008 tarihli rapora değinilmediği, raporun denetime elverişli açık ve anlaşılır olmadığı, raporda dosyadaki mevcut evrak ve belgelerdeki verilerin aynen alınarak yazıldığı, sonuçta da hastanenin hizmet kusuru olmadığının ifade edildiği, vefat eden bebekle aynı dönemde 34 bebeğin daha vefat ettiği ve bunların 13’ünün sepsis nedeniyle öldüğü, bu rakamın ise raporda doğal kabul edilen sınırın üzerinde olduğu, raporda tedaviye ilişkin anne-babadan onay alınıp alınmadığının tartışılmadığı, genel yenidoğan bakım ünitesi yatış oranları ve yatan hastaların prematüre/zamanında doğmuş bebek oranları göz önüne alındığında tüm doğumlardan yenidoğan ünitesine yatış oranlarının çok yüksek olduğu, hastanenin Temmuz 2008 doğum ve yatış verileri incelendiğinde %27,4'lük bir oranın normalin çok üstünde olduğu, anılan hastanenin yatak kapasitesinin 120 olarak belirlendiği ve bu kapasiteyi aşan hastanın yatırılması halinde hastalara gerekli hizmetin götürülemeyeceğinin açık olduğu, Sağlık Bakanlığınca ilgili hastanedeki ölüm olaylarını araştırılması için görevlendirilen heyette görev alan Prof. Dr. …'nın bebeklerin enfeksiyonu hastaneden aldığını söylediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere otopsi yapılarak iç organlardaki değişim araştırılmasının yapılmadığı ve bilirkişi raporunun sadece dosyadaki mevcut belgelere göre oluşturulduğu düşünüldüğünde daha geniş çaplı bir araştırma gerekirken sırf buna dayanarak olayda idarenin kusurunun bulunmadığına yönelik kurulan hükmün hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu'nca ilmi verilere dayanılarak görüş belirtildiği, bidayet Mahkemesince dava konusu hadisenin tüm yönleriyle tekrar incelendiği, hukuka ve kanuna uygun olarak davanın reddedildiği, davacıların ileri sürdüğü hususların bozmayı gerektirici nitelikte olmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Hükme esas alınan rapordaki eksiklikler nedeniyle temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.