16. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/2966 Karar No: 2012/9753 Karar Tarihi: 22.11.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2966 Esas 2012/9753 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2012/2966 E. , 2012/9753 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Çat Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 125 parsel sayılı 3.358,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 28.11.1937 tarih 880 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak dava açmış, davalı da yargılama aşamasında 23.11.1937 tarih 700 sıra numaralı tapu kaydına dayanmıştır. Yapılan yargılama ile çekişmeli taşınmazın taraf tapuları kapsamında kaldığı kanıtlanamamıştır. Dosyadaki kayıt ve belgeler itibari ile her iki taraf yararına, dayandıkları tapu kaydı miktarından fazla zilyetlikten yer verildiği sabit olmuştur. Bu durumda ihtilafın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken mahkemece bu hususta yeterli araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için tarafların zilyetliğe ilişkin tüm delilleri toplanmalı ve mahallinde yeniden keşif yapılarak taraf tanıkları, yerel bilirkişiler ve tespit bilirkişilerinden, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne şekilde zilyet ve tasarruf edildiği sorularak çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümü üzerinde kadastro tespit tarihine kadar davacı ve davalı tarafın iktisaba yeterli zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, ispat külfetinin davacı tarafa ait bulunduğu hususu göz önünde tutularak toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.