Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12488
Karar No: 2012/13873
Karar Tarihi: 29.11.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/12488 Esas 2012/13873 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/12488 E.  ,  2012/13873 K.
  • TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMELERİ
  • VAAT ALACAKLISININ EDİMİNİ YERİNE GETİRMEMESİ
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 716
  • TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 97
  • TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 237
  • TÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 29

"İçtihat Metni"

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davalı, ödenmeyen bakiye 200.000.000 TL"yi ödediği takdirde tescile muvafakat ettiğini bildirmiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re"sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.

Somut olayda; davacı 17.05.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalının 15 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen iş hanındaki 33 parsel no"lu dükkanı satmayı vaat ettiğini, bedelini ödediğini ve teslim alarak kullandığını belirterek dükkana düşen arsa payının iptali ile adına tescilini istemiştir. Sözleşmede kararlaştırılan bedel ise 950.000.000 TL olup bunun 750.000.000 TL"si peşin ödenmiş ve kalan 200.000.000 TL"si için 05.09.1996 tarihinde bir adet senet verileceği yazılıdır. Davalı bu bedelin ödenmediğini savunduğundan bu konudaki ispat yükü davacıya aittir.

Davacı edimini yerine getirmediği takdirde karşı taraftan devir isteğinde bulunamaz. Sözleşme bedelinin ödenmediği bu gibi durumlarda mahkemenin 6098 sayılı BK"nın 97. maddesi uyarınca, davacıya (vaat alacaklısına) ödenmeyen veya kalan satış bedelini davalıya ödenmek üzere depo ettirmesi ve birlikte ifa kuralını uygulayarak tescile karar vermesi gerekmektedir.

Davalı vekili 02.08.2011 tarihli cevap dilekçesiyle, 15.09.1996 tarihinde ödenmesi gereken 200.000.000 TL"nin bu güne kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte mahkeme veznesine depo edilmesi karşılığında davacı adına tapuya tesciline muvafakati olduğunu bildirdiğinden; ödenmesi gereken 200.000.000 TL"nin dava tarihinde ulaşacağı faiz tutarı ile birlikte hesaplanarak ödenmeyen değerin gerçek miktarı ortaya çıkarılmalıdır.

Bu durumda mahkemece, satış vaadi sözleşmesinin "eski TL" para birimi üzerinden düzenlendiği de gözetilerek yukarıda belirtildiği şekilde satış vaadine konu taşınmazın satış bedelinin ödenmediği anlaşılan kısmının dava tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte ulaştığı değeri bilirkişiye hesaplattırılmalı, davacıya bu bedeli depo etmesi için süre verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle (BOZULMASINA), peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi