11. Ceza Dairesi 2018/4951 E. , 2020/7454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında, sanığın yapılan sorgusunda, noterlikte düzenlenen vekaletname ile ev kredisi çekmesi için ... isimli kişiye yetki verdiğini, ancak adı geçen kişinin vekaletnameyi kullanarak adına şirket kurduğunu, şirketin faaliyeti ile ilgisinin bulunmadığını, şirket adına fatura düzenlemediğini savunması, bilirkişi ...’nin 11.11.2014 tarihli raporunu yoklama fişi fotokopisi üzerinde yaptığı incelemeye göre düzenlemesi, sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunun fatura olması karşısında; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı dikkate alınarak, suç tarihlerinin ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
1-Suçlara konu faturaların asıllarının, faturaları kullandığını Ba formları ile bildiren mükelleflerden veya bu mükellefler ile (sanığın yetkilisi olduğu) ... Ajans ... Ltd. Şti.nin bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; ismi bildirilen ...’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak duruşmaya çağrılması, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- ...’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturaların asıllarının temin edilememesi veya faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da tanık ...’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Sanığın işletmenin faaliyeti ile ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması, sanığın şirkete müdür olarak atandığı tarihten itibaren vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları ile şirketin faaliyetine ilişkin düzenlenen yoklama fişleri, şirket adına basılan irsaliyeli faturaların teslimine ilişkin bilgi formları asılları getirtilip, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi hâlinde; belgelerdeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
b) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi; aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
4- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafınin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.