Esas No: 2019/2560
Karar No: 2021/7630
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 6. Daire 2019/2560 Esas 2021/7630 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/2560
Karar No : 2021/7630
DAVACI : … Turistik Yatırımlar Tic. ve San. A.Ş.
DAVALI : … Bakanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : 21/07/2006 tarih ve 26235 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğe 25/09/2018 tarih ve 30546 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile eklenen, Geçici 9. maddenin birinci fıkrasında yer alan "Bakanlık tarafından verilen ancak her ne sebeple olursa olsun veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona erer." yolundaki düzenlemenin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI : Antalya İli, Kemer İlçesi, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde 30 yılı aşkın süredir irtifak (üst) hakkı sahibi olduğunu, idare tarafından kesin tahsis işleminin tamamlanmadığını, Yönetmelik maddesinin uygulanması halinde Anayasa tarafından korunan mülkiyet haklarından olan irtifak (üst) hakkı ortadan kalkacağı için mağdur olacağını, hak kaybına uğrayacağını ileri sürmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Öncelikle, usule ilişkin olarak, uyuşmazlık konusu taşınmaz için, davacı lehine 03/08/1987 tarihinde ön izin verildiği, ön izin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi üzerine, 835 yatak kapasiteli 1.sınıf tatil köyü ve 4 yıldızlı otel tesisi gerçekleştirilmek üzere şirket adına 04/07/1988 tarihinde kesin tahsisin yapıldığı, kesin tahsis işleminin yıllardır süregelen davalarda verilen kararlar neticesinde iptal edildiği, kesin tahsisin iptali nedeniyle irtifak hakkının tapudan terkinine ilişkin işlemlerin devam ettiği, sonuç olarak davacı şirket adına verilmiş ve kesin tahsise dönüştürülememiş bir ön izin işlemi bulunmadığı, bu kapsamda, davacı şirketin dava konusu Yönetmelik kuralının iptalini istemekte meşru, güncel ve kişisel bir menfaatinin bulunmaması nedeniyle davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak ise; dava konusu düzenlemenin amacının; yirmi yıl önceki ön izin koşulları ile yatırım yapılması imkanının ortadan kalkmış olması, kamu taşınmazlarının yirmi yıl gibi çok uzun bir süre boyunca atıl durumda kalıp ülke turizmine kazandırılmamış olması nedeniyle, turizm yatırımı yapılmak üzere verilen ancak yirmi yıl boyunca ön izin aşamasından kesin tahsis ve dolayısıyla yatırım aşamasına geçemeyen kamu taşınmazları üzerindeki ön izinlerin sürüncemede kalmasını önlemek ve hukuki durumlarının netlik kazanmasını sağlamak olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğe 25/09/2018 tarih ve 30546 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğinin 13. maddesi ile eklenen, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğinin Geçici 9. maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Bakanlık tarafından verilen ancak her ne sebeple olursa olsun veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona erer." yolundaki düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8 nci maddesinin (C) fıkrasında, Bakanlığın tasarrufuna geçen taşınmazların yatırımcılara tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartların, saydamlık, güvenilirlik, eşit muamele, kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanımı ilkeleri doğrultusunda Bakanlık, Maliye Bakanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın müştereken tespit edileceği; (L) fıkrasında da, bu maddenin uygulanmasi ile ilgili usul ve esasların (C) fıkrasında belirtilen çerçevede ve doğrudan yabancı sermaye yatırımının teşvik edilmesi, uluslararası marka, zincir, teknoloji ve standartların ülkeye kazandırılması, etkin alan yönetimi, kalite denetimi ve sosyal, kültürel, fiziki çevreyle uyumlu sürdürülebilir turizm ilkeleri gözetilerek Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmış olup anılan Kanun maddesiyle verilen yetkiye istinaden Kültür Turizm Bakanlığı tarafından 21.07.2006 tarih ve 26235 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik düzenlemesi yapılmıştır.
Anılan Yönetmeliğe 25/09/2018 tarih ve 30546 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik değişikliğinin 13.maddesi ile eklenen davaya konu Geçici 9.maddenin birinci fıkrası ile "Bakanlık tarafından verilen ancak her ne sebeple olursa olsun veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona erer" hükmü getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 780 yatak kapasiteli, 5 yıldızlı otel tesisi gerçekleştirmek üzere Antalya İli, Kemer İlçesi, … Mevkiinde bulunan Güney Antalya Turizm alanındaki … no’lu parseli oluşturan, tapunun … parsel sayısında 71,271 m² yüzölçümlü Çınarlıpınar Devlet Ormanı vasıflı Hazine adına kayıtlı taşınmazın 04/07/1988 tarihinde davacı şirkete kesin tahsisinin yapıldığı, ancak kesin tahsis taahhütnamesinde belirtilen süre içerisinde taahhüt edilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle … günlü, … sayılı işlemle kesin tahsisin iptal edildiği, bu işleme karşı … İdare Mahkemesinin E:… esasında açılan davada verilen iptal kararı üzerine devam eden yargılama sürecinde Bakanlıkça yapılan değerlendirmede, firmaya kaba inşaatın bitirilmesine olanak tanınmak üzere 30/04/1994 tarihine kadar ikinci bir süre verilmesi üzerine Mahkemece dava hakkında "Karar Verilmesine Yer Olmadığı"na karar verildiği; ancak ikinci kez verilen süre içerisinde kaba inşaatın tamamlanamadığının tespit edilmesi nedeniyle de … tarihli Arazi Tahsis Komisyonu kararı ile tahsisin tekrar iptal edildiği, bu işleme karşı … İdare Mahkemesinde açılan davanın reddi yolunda verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyiz incelemesi sırasında davacının 4916 sayılı Kanunun Geçiçi 2. maddesinden yararlandırılması isteminin … tarihli, … sayılı Maliye Bakanlığı işlemi ile olumlu cevaplandırılması üzerine davacının hem söz konusu davadan hem de temyiz isteminden feragat ettiği, davacının anılan Yasa maddesinden yararlandırılarak tekrar tahsis işleminin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan belgeler içerisinde yer alan, banka teminat mektubunu işlem tarihinde yürürlükte bulunan Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde öngörülen bir aylık süre içerisinde Bakanlığa teslim edememesi nedeniyle kesin tahsisin ihyasının iptali yönündeki … tarihli, … sayılı işlemin tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Altıncı Dairesinin 11/03/2009 tarihli, E:2007/3892, K:2009/2421 sayılı kararıyla bozulması üzerine ... İdare Mahkemesinin bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda vermiş olduğu … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 22/09/2010 tarihli, E:2010/1691, K.2010/8289 sayılı kararıyla onandığı; ancak karar düzeltme aşamasında Danıştay Ondördüncü Dairesinin 15/07/2011 tarihli, E:2011/10510, K:2011/433 sayılı kararıyla karar düzeltme istemi kabul edilerek anılan mahkeme kararının bozulduğu, ... İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla son bozma kararına uymayarak iptal kararında ısrar edildiği; bu arada Maliye Bakanlığının talebi ile 24/04/1994 tarihinde tapu sicilindeki davacı şirket adına olan üst hakkı tescilinin davacının muvafakatı alınmaksızın terkin edildiğinden, davacının şikayeti ve yapılan inceleme üzerine … Tapu Sicil Müdürlüğünce üst hakkının 13/08/2014 tarihinde yeniden tescil edildiği; üst hakkının yeniden tescil edilmesinden sonra davacı şirketin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda temyizi aşamasında olan davadan feragat ettiği ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/11/2014 tarihli, E:2012/819, K:2014/4301 sayılı kararıyla; … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının davadan feragat nedeniyle bozulduğu, bozma üzerine ... İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla; 4916 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinden yararlanılarak yapılan kesin tahsis ihyasının iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada "davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği; davacı şirket tarafından 17/11/2014 tarihli başvuruyla; 04/07/1988 tarihinde davacı şirket adına kesin tahsisi yapılan 71.271 m2 lik 623 sayılı parselin tahsisinin iptal edilmesi ve hatalı olarak iptal edilen üst hakkının 13/08/2014'te ihyasının gerçekleşmesi nedeniyle Turizm mevzuatı kapsamında kesin tahsisin yeniden ihyasının istenildiği, … tarihli, … sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü işlemi ile "4916 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinden yararlanılarak yapılan kesin tahsis ihyasının firmanın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davadan feragat edilmesi ve feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurması nedeniyle" talebin reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesince işlemin iptali yolunda verilen kararın Danıştay 14. Dairesinin 16/06/2016 tarih ve E:2016/1930, K:2016/4984 sayılı kararıyla feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurması nedeniyle iptal edilen tahsisin davacı şirket adına devamı mümkün olmadığından, davacı şirket tarafından 17/11/2014 tarihli dilekçeyle üst hakkının 13/08/2014 tarihinde ihya edildiğinden bahisle yatırımların kaldığı yerden devamı için gerekli işlemlerin başlatılması yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına ve davanın reddine kesin olarak karar verildiği; bu kez davacı tarafından lehlerine irtifak hakkı tesis edilmiş olmasına rağmen henüz kesin tahsis işlemlerinin tamamlanmadığı nedeniyle dava konusu Yönetmelik değişikliğiyle eklenen geçici 9.maddenin birinci fıkrasının uygulanması halinde hak kaybına uğrayacakları ile sürülerek anılan Yönetmelik hükmünün iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
21.07.2016 tarih ve 26235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin 1.maddesinde; " bu Yönetmeliğin amacı; kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, bu bölgelerin veya bu bölgelerin planlarla belirlenmiş alt bölgeleri ve turizm merkezlerinin içinde veya dışındaki kamu taşınmazlarının... yatırımcılara tahsisi, bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi, kiralama, işletme ve devir işlemleri ile bu işlemlere ilişkin süre, bedel, hakların sona ermesi ve diğer koşullarla turizm amaçlı kullandırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir." hükmü getirilmiş, "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinde de..... "g) Kesin tahsis: Ön izin koşullarını yerine getiren girişimciler adına, kamu taşınmazı üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi veya kiralama ya da kullanma izni verilmesi suretiyle kullanma hakkı verilmesini, ... l) Ön izin: Bu Yönetmelik kapsamındaki kamuya ait taşınmazlarla ilgili turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanmasına imkân tanınması amacıyla girişimci adına kesin tahsis aşamasına kadar verilen izni... ifade eder." hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, davacı tarafından 30 yılı aşkın süredir irtifak hakkı sahibi olduğu taşınmazın kesin tahsis işleminin henüz tamamlanamamış olması nedeniyle kazanılmış hakkının dava konusu Yönetmelik maddesiyle ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ileri sürülmekte ise de; dava konusu Yönetmeliğin Geçici 9. maddesi ile turizm sektörünün ve yatırımların ülke ekonomisi açısından önemi, yarattığı istihdam ve katma değer gibi hususlar dikkate alındığında turizm yatırımı yapılmak üzere verilen ancak çeşitli sebeplerle yirmi yıl boyunca ön izin aşamasından kesin tahsis ve dolayısıyla yatırım aşamasına geçilemeyen kamu taşınmazlarının hukuki durumlarına netlik kazandırılarak verilen ön izinlerin sürüncemede kalmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; yirmi yıl önceki ön izin koşulları ile yatırım yapılması olanağının ortadan kalkması ve kamu taşınmazlarının uzun bir zaman dilimi boyunca atıl durumda kalıp ülke turizmine kazandırılamamaları nedenleriyle kamu taşınmazları üzerindeki ön izinlerin sürüncemede kalmasını önlemek ve hukuki durumlarının netlik kazanmasını sağlamak amacıyla bir süre belirlenerek bu süre içerisinde kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinlerin kendiliğinden sona ereceği yolunda getirilen düzenlemede kamu yararına ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 02/06/2021 tarihinde, davacı … Turistik Yatırımlar Tic. ve San. A.Ş. adına Yönetim Kurulu Başkanı …'in, davalı Kültür ve Turizm Bakanlığı vekili Av. …'ün geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Güney Antalya Turizm Alanı kapsamındaki, Antalya İli, Kemer İlçesi, … Mevkii, … parsel sayılı Hazine taşınmazı üzerinde turizm tesisi gerçekleştirilmek üzere kurulacak şirket adına … 'e 03/08/1987 tarihinde davalı idare tarafından ön izin verilmiş olup, ön izin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve … Turistik Yatırımlar Tic. ve San. A.Ş.'nin kurulması üzerine, bu firma adına 04/07/1988 tarihinde kesin tahsis yapılmıştır. Davalı idarece yapılan kesin tahsis üzerine, Maliye Bakanlığınca söz konusu taşınmaz üzerinde 07/09/1989 tarihinde davacı lehine üst hakkı tesis edilmiştir.
Davacı lehine tesis edilmiş olan kesin tahsis, taahhüt edilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle 29/11/1993 tarihinde iptal edilmiş, bu işleme karşı açılan davada, Mahkemece verilen iptal kararı üzerine devam eden yargılama sürecinde Bakanlıkça yapılan değerlendirmede, firmaya kaba inşaatın bitirilmesine olanak tanınmak üzere 30/04/1994 tarihine kadar ikinci bir süre verilmesi üzerine Mahkemece dava hakkında "karar verilmesine yer olmadığı"na karar verilmiştir.
Söz konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine tesis edilmiş olan üst hakkı davacının muvafakatı alınmaksızın Maliye Bakanlığının talebi üzerine 24/04/1994 tarihinde tapudan terkin edilmiştir.
İkinci kez verilen süre içerisinde kaba inşaatın tamamlanamadığının tespit edilmesi nedeniyle de 12/04/2000 tarihli Arazi Tahsis Komisyonu kararı ile kesin tahsis tekrar iptal edilmiş, bu işleme karşı açılan davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının temyiz incelemesi sırasında davacının 4916 sayılı Kanunun Geçiçi 2. maddesinden yararlandırılması isteminin Maliye Bakanlığınca kabul edilmesi üzerine, davacı hem söz konusu davadan hem de temyiz isteminden feragat etmiştir.
Davacının, 4916 sayılı Kanunun Geçiçi 2. maddesinden yararlandırılarak tekrar tahsis işleminin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan belgeler içerisinde yer alan banka teminat mektubunu süresi içerisinde Bakanlığa teslim edememesi nedeniyle kesin tahsisin ihyasına dair işlem iptal edilmiştir. Bu işleme karşı açılan davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararı sonrasında yargılama süreci devam ederken davacı lehine 07/09/1989 tarihinde tesis edilen ancak davacının muvafakati alınmadan Maliye Bakanlığının talebi ile 24/04/1994 tarihinde tapudan terkin edilmiş olan üst hakkı 13/08/2014 tarihinde yeniden tapuya tescil edilmiştir. Üst hakkının yeniden tescil edilmesinden sonra davacı tarafından Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda temyiz aşamasında olan davadan feragat edilmiş ve neticede Mahkemece; 4916 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinden yararlanılarak yapılan kesin tahsis ihyasının iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada "davadan feragat edilmesi nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
Davacı firma tarafından, 04/07/1988 tarihinde davacı şirket adına kesin tahsisin iptal edilmiş olması ve hatalı olarak iptal edilen üst hakkının 13/08/2014 tarihinde ihyasının gerçekleşmesi nedeniyle kesin tahsisin yeniden ihya edilmesi istemiyle 17/11/2014 tarihinde yapılan başvuru, davalı idarenin 11/06/2015 tarihli işlemi ile "4916 sayılı Yasanın Geçici 2. maddesinden yararlanılarak yapılan kesin tahsis ihyasının firmanın yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle iptal edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davadan feragat edilmesi ve feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurması nedeniyle" reddedilmiştir. Bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar temyiz aşamasında, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 16/06/2016 tarih ve E:2016/1930, K:2016/4984 sayılı kararıyla bozularak davanın reddine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.
Bakılan dava, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğe 25/09/2018 tarih ve 30546 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile eklenen, Geçici 9. maddenin birinci fıkrasında yer alan "Bakanlık tarafından verilen ancak her ne sebeple olursa olsun veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona erer." yolundaki düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
16/03/1982 tarih ve 17635 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Turizm Teşvik Kanununun amacı 1. maddesinde; turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamak olarak belirtilmiştir.
2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 8. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 21/07/2006 tarih ve 26235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, Yönetmeliğin amacının kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, bu bölgelerin veya bu bölgelerin planlarla belirlenmiş alt bölgeleri ve turizm merkezlerinin içinde veya dışındaki kamu taşınmazlarının Bakanlığa tahsisi, özel mülkiyete tabi taşınmazların kamulaştırılması, Hazine adına tapuya tescili, yatırımcılara tahsisi, bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi, kiralama, işletme ve devir işlemleri ile bu işlemlere ilişkin süre, bedel, hakların sona ermesi ve diğer koşullarla turizm amaçlı kullandırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu belirtilmiş, "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (l) bendinde, ön izin; Bu Yönetmelik kapsamındaki kamuya ait taşınmazlarla ilgili turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanmasına imkân tanınması amacıyla girişimci adına kesin tahsis aşamasına kadar verilen izin olarak, (g) bendinde, kesin tahsis: Ön izin koşullarını yerine getiren girişimciler adına, kamu taşınmazı üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi veya kiralama ya da kullanma izni verilmesi suretiyle kullanma hakkı verilmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin "Ön izin" başlıklı 16.maddesinde; "(1) Onaylı uygulama imar planı bulunmayan alanlarda girişimciye harita ve plan çalışmaları, tasdik işlemleri, (Mülga ibare:RG-30/12/2016-29934) (...) anonim şirket kurulması ve diğer işlemlerin yapılması için (Değişik ibare:RG-25/9/2018-30546) iki yılı geçmemek üzere (Ek ibare:RG-30/12/2016-29934) fiili kullanım olmaksızın bedeli karşılığında ön izin verilir....(3) Ön izin süresi firmaya yazılan ön izin yazısının tebligat tarihinden itibaren başlar. (4) Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, girişimcinin ön izin talebi geçersiz sayılır ve müzakere sırasında alınan teminat Hazineye irat kaydedilir. (5) Onaylı uygulama imar planı bulunan alanlarda ise, (Ek ibare:RG-30/12/2016-29934) fiili kullanım olmaksızın girişimciye en fazla (Değişik ibare:RG-25/9/2018-30546) bir yıl ön izin süresi verilir....(9) (Değişik:RG-30/12/2016-29934) Ancak kamudan kaynaklanan veya mücbir sebepler ile Bakanlıkça kabul edilebilir idari ve hukuki uyuşmazlıklardan doğan sebeplerin varlığı halinde ön izin süresi, dondurma sebepleri ve bu sebeplerin ortaya çıktığı tarihler dikkate alınarak sorun çözümleninceye kadar ve toplamda beş yılı geçmemek üzere Arazi Tahsis Komisyon kararı ile dondurulur ve dondurulan süre için ön izin bedeli alınmaz. Dondurulan sürenin başlatıldığı tarih itibarıyla yatırımcıdan, sürenin başlatıldığı tarihteki birim fiyatları esas alınarak teminatının güncellenmesi istenir. (Ek cümleler:RG-25/9/2018-30546) Dondurulan beş yıllık ön izin süresi içerisinde de dondurma sebeplerinin ortadan kalkmaması halinde, ön izin kendiliğinden sona erer. Bu durumda ön izin sahibi tarafından Bakanlıktan hiçbir hak ve tazminat talebinde bulunulamaz. Varsa alınan teminatlar iade edilir. (10) Mücbir veya kamudan kaynaklanan sebepler dışında girişimcinin ön izin süresi içerisinde yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde, ön izin Bakanlıkça iptal edilir. Bu durumda peşin tahsil edilen ön izin bedeli iade edilmez. Girişimciden (Değişik ibare:RG-26/10/2019-30930) sosyal ve teknik altyapıya katılım payı ve ön izin dönemi için alınan teminatlar Hazineye irat kaydedilir. (11) Mücbir veya kamudan kaynaklanan sebeplerle, verilen (Değişik ibare:RG-25/9/2018-30546) ön izin süresi içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilememesi halinde, girişimcinin talebi üzerine, ön izin Bakanlıkça iptal edilerek alınan teminatlar ile ön izin (Değişik ibare:RG-25/9/2018-30546) bedeli faizsiz olarak iade edilir." hükmüne, "Kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler" başlıklı Geçici 9.maddesinin 1.fıkrasında; "Bakanlık tarafından verilen ancak her ne sebeple olursa olsun veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona erer." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davalı tarafından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de; Antalya ili, Kemer İlçesi, … Mevkii, … sayılı parsele ilişkin tapu kaydında, … tarih, … yevmiye ile tesis edilmiş daimi ve müstakil üst hakkının … tarih ve … yevmiye ile hatalı terkin edilen davacı şirket lehine tesisli daimi ve müstakil üst hakkının, Tapu Sicil Tüzüğünün 74. maddesinin 3. ve 4. fıkraları gereğince eski haliyle … tarih ve … yevmiye ile tescil edilmiş olduğu görüldüğünden, davalı idarenin ehliyet itirazı yerinde görülmemiştir.
Esas Yönünden:
Turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapı ve işleyişe kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınmasını sağlamak amacıyla çıkarılan Turizmi Teşvik Kanununa dayanılarak hazırlanan Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte, Kanunda öngörülen amaç doğrultusunda kamu taşınmazlarının Bakanlığa tahsisi, özel mülkiyete tabi taşınmazların kamulaştırılması, Hazine adına tapuya tescili, yatırımcılara tahsisi, bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları da dahil olmak üzere irtifak hakkı tesisi, kiralama, işletme ve devir işlemleri ile bu işlemlere ilişkin süre, bedel, hakların sona ermesi ve diğer koşullarla turizm amaçlı kullandırılmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Anılan Yönetmelikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı tasarrufuna alınmış olan kamu arazilerinden girişimcilere tahsisi uygun görülen yerlerin ilanından başlayarak, başvuru, tekliflerin değerlendirilmesi, ön izin ve kesin tahsis sırasında bilgi ve belge sunulması, turizm yatırımının gerçekleşmesi için yapılması gerekli iş ve işlemlerin yapılması için süreler öngörülmüş, bu kapsamda, kamuya ait taşınmazlarla ilgili turizm amaçlı plan ve proje geliştirilmesi ile diğer işlemlerin tamamlanmasına imkân tanınması amacıyla girişimci adına kesin tahsis aşamasına kadar verilen izin olarak tanımlanan ön iznin iki yılı geçmemek üzere ve fiili kullanım olmaksızın verileceği, kamudan kaynaklanan veya mücbir sebepler ile Bakanlıkça kabul edilebilir idari ve hukuki uyuşmazlıklardan doğan sebeplerin varlığı halinde ön izin süresinin, dondurma sebepleri ve bu sebeplerin ortaya çıktığı tarihler dikkate alınarak sorun çözümleninceye kadar ve toplamda beş yılı geçmemek üzere dondurulacağı, dondurulan beş yıllık ön izin süresi içerisinde de dondurma sebeplerinin ortadan kalkmaması halinde ön iznin kendiliğinden sona ereceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
Turizm sektörünün, gerek istihdam artışı, yabancı sermaye ve döviz girdisi sağlaması gibi ekonomiye olan katkısı, gerekse kültürel gelişme üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulduğunda, yatırımların mevzuatta belirlenen süreler dahilinde ve bir an önce tamamlanarak turizmin hizmetine sunulmasında kamu yararı bulunduğu açık olup, yukarıda belirtilen sürelerin bu amaçla düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, turizm tesisi gerçekleştirmek amacıyla verilmiş ön izin süresi içerisinde yapılması gereken iş ve işlemlerin yirmi yıl gibi uzun bir süre içerisinde tamamlanmayarak kesin tahsis ve dolayısıyla yatırımın fiili olarak gerçekleştirilmesi aşamasına geçilmemesi, ön izne konu kamu taşınmazının uzun yıllar atıl durumda kalmasına, turizme kazandırılamamasına, sağlaması beklenilen ekonomik ve kültürel katkının elde edilememesine yol açacaktır.
Bu durumda, üzerinde turizm yatırımı gerçekleştirilmek amacıyla davalı idare tasarrufuna alınmış olan kamu taşınmazlarının uzun süre atıl durumda kalmasının önüne geçmek, hukuki durumlarındaki belirsizliği ortadan kaldırarak söz konusu taşınmazların yeniden değerlendirilebilmesinin önünü açmak amacıyla, veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinlerin düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona ermesini öngören dava konusu düzenlemede hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için öngörülen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Fazla yatırılan …-TL harcın ve posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X) :
Dava konusu Yönetmelik hükmü ile bakanlık tarafından verilen ancak her ne sebeple olursa olsun veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinlerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı aylık süre içerisinde de kesin tahsise dönüştürülememesi halinde kendiliğinden sona ereceği düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme ile turizm yatırımlarında kullanılmak üzere bakanlığa tahsis edilen kamu taşınmazlarının uzun süre atıl durumda kalmasının önüne geçilmesinin hedeflendiği dolayısıyla düzenlemede kamu yararı uygun olduğu anlaşılmakla birlikte, ön iznin kesin tahsise dönüştürülememesinin davacının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı dikkate alınmaksızın "her ne sebeple olursa olsun" veriliş tarihinden itibaren yirmi yıl geçmesine rağmen kesin tahsise dönüştürülemeyen ön izinlerin sona ermesini öngören düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.