Esas No: 2020/1067
Karar No: 2021/2032
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 13. Daire 2020/1067 Esas 2021/2032 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/1067
Karar No:2021/2032
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Beylikdüzü ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel önünde yer alan 'deniz yüzeyi alanı' taşınmazda Ambarlı-Bandırma Ro-Ro Liman projesi kapsamında dolgu ve iskele yapılması amacıyla 01/04/2011 tarihinde Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile imzalanan ön izin sözleşmesinin süresinin uzatılması/yenilenmesi talebi ile yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada … İdare Mahkemesi'nin E:.., K:… sayılı iptal kararı üzerine, ön izin süresinin uzatılması için 640.199,44-TL’nin tazminen ödenmesi bildirimini içerir … sayı ve … tarihli idarî işlem ile işbu idarî işlemin düzeltilmesi talebinin reddine dair … sayı ve … tarihli idarî işlemin iptali ve bu çerçevede ihtirazî kayıtla ödemesi yapılan 640.199,44-TL’nin 24/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı idareden tahsil edilerek davacı şirkete iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ön izin süresinin 01/04/2016 tarihinde bitmesi üzerine davacı şirket tarafından 07/09/2016 tarihinde … İdare Mahkemesi'nin … esasında görülen davanın açıldığı, bu davanın 27/12/2017 tarihinde karara bağlandığı ve verilen iptal kararının 02/03/2018 tarihinde davalı idareye tebliğ edildiği, bu geçen süre içerisinde dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak gerek davacı gerekse davalı idare tarafından bir tasarrufta bulunma durumunun söz konusu olmayacağı, bu süre içerisinde ön izin süresi verilmiş olmadığı, dolayısıyla bu süre için bir bedel istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu süre zarfında idare açısından gelir kaybı olduğu düşünülse bile davacı açısından da yargı kararının beklendiği bir zaman diliminde bu taşınmaz ile ilgili ön izin süre uzatım bedeli ödemesini beklemenin hakkaniyetli bir durum olmayacağı, bu nedenle ön izin süresinin uzatılması için 640.199,44-TL’nin tazminen ödenmesi bildirimini içerir dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı, davacı şirket tarafından ihtirazî kayıtla ödemesi yapılan 640.199,44-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline ve ihtirazî kayıtla ödemesi yapılan 640.199,44-TL’nin davacıya ödenmesi isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mahkeme kararının gereğinin icrası amacıyla ön izin süresinin bitimi ile mahkeme kararı arasındaki geçen süre için bedel hesaplandığı, bu bedelin Bakanlığın taşınmazı kullanmaktan vazgeçmesi karşılığında mevzuata uygun olarak alınması gereken bir bedel olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, yargı kararının beklendiği bir zaman diliminde bu taşınmaz ile ilgili ön izin süre uzatım bedeli ödemesini beklemenin hakkaniyetli bir durum olmayacağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ve ihtirazî kayıtla ödemesi yapılan 640.199,44-TL’nin davacıya ödenmesi isteminin kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.