Esas No: 2018/1321
Karar No: 2021/2863
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 8. Daire 2018/1321 Esas 2021/2863 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1321
Karar No : 2021/2863
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLEİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görev yapan davacı hakkında, şantaj ve özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek fiilini işlediğinden bahisle yürütülen soruşturma sonucu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptaline karar verilmesi istemidir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ulusal ve yerel basında çıkan haberlerde yer alan ...'nın kadro vaadiyle bir personele fuhuş teklif ettiği iddialarını içeren video ve ses kayıtlarını çekip, internet üzerinden servis ettiği tespit edilen davacının, üzerine atılı disiplin suçunun sübuta erdiği, davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacıya isnat edilen fiilin gerçekleştiği yönünde verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı gibi, davacı hakkında verilen yurt dışı çıkış yasağının ... Sulh Ceza Hakimliğinin … tarih ve E:… değişik iş sayılı kararıyla kaldırıldığı, aynı şekilde ... Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve değişik iş … sayılı kararıyla davacı hakkında verilmiş olan adli kontrol tedbir kararının da kaldırılmış olduğu, davacıya isnat edilen özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa ettiği yönünde her türlü şüpheden uzak, somut bir delil niteliğinde herhangi bir veri veya bu yönde verilmiş bir yargı kararı bulunmadığı, görüntülerin davacının bilgisi ve emri ile çekildiği yönünde yapılmış bir tespitin de olmadığı, davacının isnat edilen fiili işleyip işlemediği ancak yapılacak olan, ceza yargılaması sonucunda ortaya çıkacağından, anılan ceza soruşturmasının sonucu beklenilmeden davacıya isnat edilen fiili işlediğinin sübuta erdiğinden bahsedilemeyeceği, davacıya atfedilen sözkonusu fiilin, niteliği değerlendirildiğinde disiplin hukuku açısından, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak derecede yüz kızartıcı ve utanç verici davranış niteliğinde olmadığı, dolayısıyla eylemin 657 sayılı Kanunun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, davacının mezkür madde uyarınca Devlet memurluğundan çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ... İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Süresinde savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görev yapan davacı hakkında, şantaj ve özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek fiilini işlediğinden bahisle yürütülen soruşturma sonucu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle, dava konusu olaya uygulanacak yasa olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 'Devlet memurluğundan çıkarma' başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak eylemi Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Antalya Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen, Akdeniz Üniversitesi'nde kadro karşılığı fuhuş pazarlığı yapıldığına ilişkin ses kaydı ve görüntüleri içeren ihbar sonucunda, davacı hakkında özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek ve şantaj fiillerini işlediği iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında elde edilen deliller sonucunda davacının 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının tesis edilmesi üzerine, bu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kişilerin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu hizmetinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte; disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada ilgilinin lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Ceza hukuku ile disiplin hukuku arasında amaç, kapsam, usul ve sonuçları bakımından farklılıklar vardır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin ilgili hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde ceza yargılaması sonucu verilen karar, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyecektir. Aksi uygulama, disiplin hukukunun amacı ve kendine özgü kurallarıyla bağdaşmamaktadır.
Öte yandan; idari yargı mercilerince, ceza mahkemesi kararından bağımsız olarak dava dosyasındaki disiplin soruşturmasına ilişkin bilgi, belgeler ve tanık ifadeleri çerçevesinde davacının isnat edilen eylemleri işleyip işlemediği ve bu eylemlerin disiplin suçu oluşturup oluşturmadığı hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi esas olup, maddi olayın açıklığa kavuşturulması için resen araştırma yetkisi kapsamında ceza yargılaması sırasında alınan sanık ve tanık ifadeleri, bilirkişi raporları gibi maddi delillerin ve yargılama sonucunda verilen ceza mahkemesi kararının ve bu karardaki tespitlerin kullanılması da mümkündür.
Diğer taraftan, hukukumuzda "yüz kızartıcı ve utanç verici eylemlerde bulunmak" suçunu teşkil eden fiillerin tümünü önceden öngörüp tek tek sayma imkanı bulunmadığından ve genel bir tanım yapılamayacağından, anılan suç soyut olarak ve çerçeve niteliğinde düzenlenmiş olup, hangi fiil ve hareketlerin yüz kızartıcı ve utanç verici nitelikte olduğunun, söz konusu kavramların toplumda karşılık bulduğu anlamla birlikte her olayın özelliğine göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Antalya Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen Akdeniz Üniversitesi'nde kadro karşılığı fuhuş pazarlığı yapıldığına ilişkin ses kaydı ve görüntüleri içeren ihbar sonucunda, davacı hakkında başlatılan soruşturmada, bahsi geçen görüşmelerin yapıldığı yerin Üniversite Döner Sermaye İşletme Müdür Vekili olarak görev yapan ... isimli kişinin evi olduğu, bazı fiillerin anılan evde gerçekleştiği, ses kaydı dökümlerinde soruşturmaya konu olaylara ilişkin konuşmaların yapıldığı, bu konuşmalarda ve cd görüntülerinde Rektör ..., ..., ... ve ...'nin yer aldığı, ... ve ...'nin alınan ifadelerinde, ses ve görüntü kayıtlarının alınması ve basına yansıtılmasında ... ile birlikte davacının da dahlinin olduğu, ...'nin ifadesinde; davacı ile ... arasında geçen bir konuşmada Rektör ...'nın kızlarla alakası olduğundan bahsedildiği, bunun rezillik olduğu ve kayda çekelim denildiğine, buna karşın ...'nin “... Abi bunu biz nasıl yapalım” diye sorduğuna, davacının ise … diye birisini arayarak bana acil kamera lazım dediği yönünde beyanlarının bulunduğu; davacının alınan ifadesinde ise kendisinin görüntülerden ve ses kaydından ... vasıtasıyla haberdar olduğunu, amacının bu kayıtları alarak yetkili kurumlara teslim etmek olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan; Danıştay Birinci Dairesi'nin 08/10/2020 tarih ve E:2020/1654, K:2020/1271 sayılı kararında, davacı hakkında Rektör ... ile ... arasındaki kadro karşılığı ilişki pazarlığının görüşme ve buluşmalarını izinsiz kayda almak ve ifşa etmek, bu görüntüleri kullanarak şantaj yapmak fiilinden dolayı verilen lüzum-u muhakeme kararına karşı yapılan itirazın süre aşımı nedeniyle reddedilerek onandığı, anılan karar üzerine ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin E: … sayılı dosyasında davacı hakkında kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek suçundan dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; yapılan soruşturma kapsamında davacının şantaj ve özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek fiilini işlediği hususunda somut tespit bulunmadığı görülmekle birlikte; davacının basına yansımadan önce konudan haberdar olduğu, davacı hakkında kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek suçundan adli yargıda dava açıldığı, davacının eylemlerinin hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiilini işlediğinden bahisle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması yönünde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk, Bölge İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda yer alan GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı idareye iadesine,
4. Kesin olarak, 02/06/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X-) Dava; Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı Yüksekokul Sekreteri olarak görev yapan davacı hakkında, şantaj ve özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek fiilini işlediğinden bahisle yürütülen soruşturma sonucu 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 'Devlet memurluğundan çıkarma' başlıklı 125. maddesinin 1. fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendi uyarınca, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak eylemi Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının, disiplin soruşturması kapsamında sübuta eren eylemlerinin, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici nitelikte bulunduğu, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren eylem ve haller arasında değerlendirilmesi gerektiği, eylemlerin niteliği, oluş şekli ve ağırlığı göz önüne alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.