Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/8902
Karar No: 2010/1244

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/8902 Esas 2010/1244 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesi istemidir. Davacılar, murislerinin adına kayıtlı bir mülke müvekkilleri adına kayıtlı kişi tarafından kiralanmasıyla ilgili olarak davalıya ihtarname göndererek ödemelerini talep etmişlerdir. Ancak davalı, kira bedellerini zamanında ödemediği için temerrüde düşmüştür. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir ancak temyiz sonucunda karar bozulmuş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi uyarınca, tahliye davasını kiralayan tarafından açılması gerektiği ve kiracıya ihtarda birden fazla kiracının bulunması durumunda ihtarnamenin ortaklaşa gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yeni malikin, kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi halinde ihbar yapıldıktan sonra yasal içerikli ihtarname göndererek dava açması gerektiği belirtilmiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/8902 E.  ,  2010/1244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemce istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkillerinin murisi adına kayıtlı ... ada ... parsel, çekme kat 7/3 nolu bağımsız bölümde murisin eski iş ortağı dava dışı ... ile aralarında yaptıkları 15.12.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, murisin öldüğü 22.09.2005 tarihinden sonra davalıya 4.7.2006 tarihli 16350 yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ederek hangi sıfatla burada oturduğunu bilmediklerini, işgalci ise geriye dönük beş yıllık ecrimisil hakları saklı kalmak kaydıyla intifadan men ettiklerini eğer kiracı ise Eylül 2005 tarihinden itibaren 2006 yılı Temmuz ayına kadar olan kira bedellerinin ödenmesini bildirdiklerini, davalının bu ihtara cevaben 15.12.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olduğunu, sözleşmeyi malik sıfatıyla hareket eden ... ile yaptıklarını bildirmesi üzerine davalıya 20.09.2006 tarihli ihtarname keşide edilerek Aralık 2004-Eylül 2006 arası kira bedeli toplamı 18202 YTL’nin ödenmesi talep edildiği halde davalının ödemede bulunmadığını belirterek temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı kira bedellerinin düzenli olarak kiralayan ...’a ödendiğini, davanın bu kişiye karşı açılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Borçlar Kanununun 260.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır.
    Olayımıza gelince;Davalının 15.12.2004 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğu taşınmaz tapu da davacıların murisi ... adına kayıtlı olup, kira sözleşmesi davalı ile dava dışı ... arasında yapılmıştır. Davacılar murislerinin 22.09.2005 tarihinde ölümü üzerine 4.7.2006 tarihinde davalıya keşide ettikleri ihtarname ile ihbarda bulunup kira bedellerinin kendilerine ödenmesini istemişler ve bundan sonra 20.09.2006 tarihli temerrüt ihtarını davalıya göndermişlerdir. Davalı temerrüt ihtarına rağmen yasal 30 günlük sürede herhangi bir ödemede bulunmamıştır. İhbardan sonra davalının kira bedellerini davacılara ödemesi gerekirken kiralayana ödemesi davalıyı kira borcundan kurtarmaz.Mahkemece, temerrüt olgusu gerçekleştiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 9.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi