Esas No: 2021/289
Karar No: 2021/2040
Karar Tarihi: 02.06.2021
Danıştay 13. Daire 2021/289 Esas 2021/2040 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/289
Karar No:2021/2040
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : SS. … Nolu … Organize Sanayi … Kooperatifi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı kooperatife ait LPG otogaz istasyonunda, 31/10/2017 tarihinde yapılan denetimde, sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmadığının tespit edildiğinden bahisle, 5307 sayılı Kanunun 16. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca 91.907,00-TL idari para cezası verilmesi ve 5307 sayılı Kanunun 17. Maddesinin 1. fıkrası gereğince mevzuata aykırı durumun devam etmesi sebebiyle, piyasa faaliyetlerinin 30 gün süreyle geçici olarak durdurulmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sözleşme sunulmuş ise de; söz konusu sözleşmenin 24/01/2019 ile 24/01/2020 tarihleri arasını kapsadığı, denetim tarihi itibarıyla sorumlu müdür belgesine sahip bir sorumlu müdür ile sözleşme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belgenin davacı tarafından sunulmadığı gibi dava dilekçesinde de denetim tarihinde istasyonun faaliyetlerine, geçici olarak ara verildiği, bu sebeple sorumlu müdür atanamadığının belirtildiği, ancak bu hususun sorumlu müdür belgesine sahip bir sorumlu müdür çalıştırılmaması için haklı bir neden olamayacağı, nitekim davacının bu süre içerisinde de … sayılı bayilik lisansının devam ettiği hususu dikkate alındığında, sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırılmaması fiilinin sübuta erdiği anlaşıldığından, 91.907,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan, soruşturma raporu, yazılı savunma istenmesine ilişkin yazı ile diğer bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacıya gönderilen 12/12/2018 tarihli yazılı savunma istenmesine ilişkin yazıda, mevzuata aykırılığın onbeş günlük süre içinde giderilmesi ve sonucunun Kurula ibraz edilmesi gerektiği, aksi halde yapılmakta olan piyasa faaliyetinin geçici bir süre için durdurulabileceği ihbarında bulunulmak suretiyle mevzuata aykırılığın giderilmesi için süre verilmiş ise de; söz konusu sürenin bitimi itibarıyla anılan ihbara rağmen onbeş günlük sürenin bitiminde aykırılıkların giderilip giderilmediği hususunda davalı idarece yeniden denetim yapılarak ihbarda belirtilen durumların yerine getirip getirilmediği hususunda herhangi bir tespitin yapılmadığı, bir başka ifadeyle verilen süre içerisinde aykırılığın tam olarak giderilmemiş olduğunun tespit edilmesi nedeniyle piyasa faaliyetinin geçici olarak durdurulması söz konusu olabilecekken; piyasa faaliyetinin 30 gün süreyle geçici olarak durdurulmasına ilişkin işlemin öncesinde anılan ihbar ile verilen sürenin bitiminde aykırılıkların giderilip giderilmediği hususunda herhangi bir tespit yapılmayarak tesis edilen dava konusu Kurul kararının davacıya ait istasyonun piyasa faaliyetinin 30 gün süre ile geçici olarak durdurulmasına ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu Kurul kararının, 91.907,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, davacıya ait istasyonun piyasa faaliyetinin 30 gün süre ile geçici olarak durdurulmasına ilişkin kısmının iptaline karar verilmiş bu kararın davanın reddine ilişkin kısmına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istasyonda sorumlu müdür bulunmaması, sorumlu müdür sözleşmesinin olmaması veya sorumlu müdür sertifikasının bulunmaması fiillerinin, ihtar kapsamında yer alan sorumlu müdür belgesine sahip sorumlu müdür çalıştırmama kapsamında değerlendirilmesi gerektiği;
28/02/2019 tarih ve 30700 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 7164 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değiştirilen 5307 sayılı Kanun'un 17. maddesinde yer alan ihtar müessesesinin, Kurul tarafından karara bağlanmış, ancak kesinleşmemiş ve/veya tahsil edilmemiş idari para cezalarında lehe kanun teşkil edip etmediği yönünden yapılan değerlendirmede; idarî yaptırımlar bakımından ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukukî durumun dikkate alınması gerektiği; ayrıca, değişiklikten önce, 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinde idari para cezaları, "İdari yaptırımlar" başlıklı 17. maddesinde ise "lisans iptali"nin düzenlendiği, dolayısıyla gerek idari para cezasının, gerek lisans iptalinin bir idari yaptırım olduğunda duraksama bulunmadığı, ancak 5307 sayılı Kanun'da idari para cezaları ile lisans iptalinin farklı usul ve esaslara bağlandığı; bu bağlamda 5307 sayılı Kanun'un 16. maddesinde, 15 günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi yönünde yapılması gereken ihbarın idari para cezası verilebilmesinin ön koşulu olarak belirtilmediği hâlde, idari para cezası dışındaki idari yaptırımları (idari tedbirleri) düzenleyen 17. maddesinin önceki metninde, lisans iptali için aykırılığın giderilmesi yönünde 15 günlük süre tanıyan ihbar yapılmasının zorunlu görüldüğü; değişiklikten sonra ise, 5307 sayılı Kanun'un 17. maddesinde yapılan yeni düzenleme ile, idari yaptırımların sayıldığı ve idari para cezalarının da 17. maddedeki hükme tabi olacağının belirtildiği;
Bu itibarla, 16. maddede yer verilen idari para cezalarına ilişkin fiillerden Kurul tarafından belirlenen "niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olanlar" için otuz günlük süre içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi hâlde hakkında geçici durdurma yapılabileceğinin ihtar edileceğine ilişkin düzenlemenin, idari para cezaları yönünden cezalandırılmadan önce hukuka aykırı davranışta bulunan kişi veya kişilere hukuka aykırı durumun ortadan kaldırılması için tanınmış bir hak olduğu, bu yönüyle kişinin cezalandırılabilmesine ilişkin bir ön koşul teşkil ettiği ve söz konusu fiilleri işleyenler bakımından daha önce böyle bir usul öngörülmeyip, fiilin sabit görülmesi hâlinde doğrudan idari para cezasına muhatap oldukları dikkate alındığında, anılan Kanun değişikliğinin lehe kanun hükmü niteliğini taşıdığı anlaşıldığından, dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına; 2577 sayılı Kanun'un 45/4. maddesi uyarınca esastan incelenen davada, dava konusu işlemin, idari para cezasına yönelik kısmının iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu para cezasının, ihtar müessesesinin işletilmesini öngören düzeltilebilir fiiller kapsamında değerlendirmesinde hukuki isabet bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi'nce verilen kararın usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptali, kısmen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu kısım yönünden dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E: …, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, toplam …-TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.