Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/10959 Esas 2010/24503 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının fatura ve su abonelik sözleşmesine dayalı olarak borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlattığı icra takibine karşı, borçlunun süresinde icra dairesine dilekçe vererek borca itiraz ettiği görülmektedir. Fatura ve Su abonelik sözleşmesi, İİK.nun 68/1.maddesinde öngörülen nitelikte bir belge sayılmadıklarından alacağın varlığı genel mahkemede yargılamayı zorunlu kılmaktadır.             
Mahkemece, alacaklının isteminin, belirtilen nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
Kabule göre de; alacaklı vekili, 25.2.2010 tarihli oturumda, “borcun büyük  kısmı ödendi, az bir alacağımız kaldı” şeklinde beyanda bulunduğu halde, kalan bakiye alacağın alacaklı vekiline sorulmayarak, alacağın tümüne yönelik itirazın kaldırılması da doğru değildir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.