Özet:

Sanık, ormandan taşınan emvallerin nakliyesinde kullanılan tezkerelerin alt ve üst nüshalarını farklı şekillerde düzenleyerek resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandı. Ancak sanığın tevilli ikrarı ve mal sahibi bölümündeki imzaların gerçek sahiplerine ait olmadığının tespiti sonucu, sanığın eylemlerinin kamunun zararına sebep olmadığı görüldü. Bu nedenle, sanık kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve görevi kötüye kullanmak suçlarından ayrı ayrı hüküm giydi.
Buna ek olarak, sanık için uzun süreli hapis cezası ertelenmiş olsa da, TCK'nin 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmadı.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu (TCK) 53/1. madde: \"Bir suçtan dolayı verilen hapis cezasının ikinci fıkrasındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, üç yıldan az veya altı yıldan az hapis cezasına ya da adli para cezasına hükmedilenlerden hükümlülerin adli siciline işlenmek üzere, haklarından kısımlarına veya tamamına, hapis cezasının infazının ertelenmesi kararında gösterildiği şekilde yoksun bırakılabilirler.\"
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: \"Temyiz mercii, dosyayı kanun yolları usulüne uygun özetledikten sonra incelemek üzere Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, dosyayı inceleyerek, temyiz isteminin reddini veya kabul edilmesi halinde bozma veya onama istemini; gerekçeleriyle birlikte verir. Üst mahkeme, temyiz konusu kararı bu gerekçelere göre inceler.\"
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMUK) 321. madde: \"Yargılamanın usulüne aykırılık, hukuki nitelik, mahkemece resen gözetilir. Hukuk kurallarının uygulanmasında, esas itibarıyla usule ilişkin kuralın veya usulün önemli bir yönünün uygulanması söz konusu ise hakkında karar verilmiş olmayan iddia ve savunma doğrultusunda hüküm kurulamaz.\"