19. Hukuk Dairesi 2018/2304 E. , 2020/393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davası hakkında ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı tarafından ilaç, gübre ve tohum karşılığı olmak üzere, keşidecisi davacı şirket olan 31/07/2015 tarihli 30.00,00 TL bedelli, 10/08/2015 tarihli 30.00,00 TL bedelli, 22/08/2015 tarihli 30.00,00 TL bedelli toplam 3 adet çekin davalı şirkete teslim edildiğini, mal teslimi yapmamasına rağmen çeklerin de iade edilmediğini ileri sürerek, bu çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin bankaya ibraz edilip ödenmesi halinde bedelinin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çeklerin davalı şirkete herhangi bir mal alışverişi karşılığında verilmediğini, davalı ile davacı şirketler arasındaki alacak verecek borç para ilişkisinden dolayı verilen çekler olduğunu, davacının iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava başlangıçta davacı ... Ltd. Şti. ile Şahin ... Ltd. Şti. tarafından toplam195.000,00 TL değerinde 6 çek ile ilgili olarak açılmışsa da davacılar arasında dava arkadaşlığı bulunmadığı gerekçesi ile davacı ... Ziraat Turizm Tic. Ltd. Şti"nin açtığı dava ile ilgili ayırma kararı verildiği, davacı ... Fide Ltd. Şti"nin ticari defterlerinde davaya konu 31/07/2015, 10/08/2015 ve 22/08/2015 tarihli çeklerin davalı şirket adına borç kaydedildiği, davalı şirketin kayıtlarında çekler kayıtlı olmasa da davacı şirketten 131.387,68 TL alacaklı olduğuna ilişkin kayıt bulunduğu, çekin ödeme vasıtası olup bedelsiz kaldığı veya avans olarak verildiği iddiasının HMK"nun 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı delil ile ispatlanması gerektiği, davacının kendi ticari kayıtlarında da davaya konu çeklerin ödenmediğinin ve önceki çek borçlarına karşılık verildiğinin kayıtlı olduğu, davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davaya konu 2 adet çekin davalı tarafça ibrazı halinde davalıya ödenmemesi yönünde konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davacının çeklerin avans olarak verildiğini yazılı delil ile ispatlaması gerekirken yazılı delil bildirmediği, yemin deliline de dayanmadığı, mahkemenin benzer gerekçelerle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin mahkemenin ... Ziraat Turizm Tic. Ltd. Şti"nin keşidecisi olduğu çeklerle ilgili ayırma kararı verilmesine rağmen davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ayırma kararı gözden kaçırılarak tüm çeklere ilişkin karar verilmiş gibi hesaplandığını ileri sürerek, kararın bu kısmının kaldırılmasını ve dava konusu çeklerin toplamı 90.000,00 TL olduğundan vekalet ücretinin buna göre hesaplanmasını talep ettiği, bu talebini içeren dilekçeyi davacı vekilinin "ek beyan" olarak sunduğu, dilekçesinin yasada belirtilen iki haftalık süre geçtikten sonra verildiği, bu konudaki istinaf başvrusunun reddi gerektiği, davalı vekilinin ise menfi tespit istemli açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilip uygulandığını ve davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen tazminat konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmediğini ileri sürdüğü, davaya konu çeklerin davalı tarafça ibrazı halinde davalıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği ve kararın uygulandığı bu durumda davalı lehine tazminata karar verilmesi gerektiği halde mahkemece bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı ... Fide Tohumculuk Ltd. Şti"nin davasının reddine, dava konusunun % 20’si olan 18.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK’nun 72/4 maddesinde yazılı tazminat, ilamsız takibe açılan bir menfi tespit davasında dava konusu takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve dava sonunda borçlunun haksız çıkması hali için öngörülmüştür. Somut olayda dava konusu 3 adet çekin davalı tarafından ibrazı halinde ödenmemesi için muhatap bankaya talimat verilmesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilip uygulanmış olup, bu tedbirin uygulanması davalının bankaca ödenmeyen çekler için takip yapmasını engelleyecek nitelikte değildir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin davalı lehine tazminata hükmetmemesi yerinde iken istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesince kararın kaldırılarak davalı yararına tazminat verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Ayrıca reddedilen davanın değeri 90.000,00 TL olup davalı lehine ilk derece mahkemesince hükmedilen 17.650,00 TL nisbi vekalet ücreti tarifeye göre fazla olmakla birlikte, bu husus davacı tarafından süresi içinde istinaf konusu yapılmadığından istinaf mahkemesince davacının süresi geçtikten sonra verdiği ek istinaf beyanının dikkate alınmaması isabetli görülmüştür. İstinaf nedeni yapılmayan bir husus temyiz nedeni de yapılamayacağından bu yanlışlık bozma sebebi yapılmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce yukarıda açıklanan hukuki durum çerçevesinde bir sonuca varılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1713 esas ve 2018/479 karar sayılı ve 29.03.2018 tarihli kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1713 esas ve 2018/479 karar sayılı ve 29.03.2018 tarihli kararının temyiz eden davacı vekili yararına BOZULMASINA, dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.