17. Hukuk Dairesi 2016/4196 E. , 2019/670 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl dosyada davacılar vekili, 03.11.2005 tarihinde davacının eşi ... "ın ... plakalı araçla yaptığı kaza sonucunda ... ve oğlu ... vefat ettiğini, kaza nedeniyle eşi ve oğlunu, çocuklarının ise babasını kaybeden davacının ve çocuklarının destekten yoksun kaldıklarını beyanla; eşi ... ölümü nedeniyle 1.500,00 TL, oğlu ... ölümü nedeniyle 1.500,00 TL, çocuklarının her biri için ise 500,00"er TL olmak üzere toplam 4.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen dosyada davacı vekili, asıl dosyada açılan davada davanın bilirkişi raporundan önce ıslah edilmiş olması nedeniyle davacının müteveffa oğlu ... yönünden ıslah miktarından fazla hesaplanan 21.859,00 TL"nin kaza, olmazsa dava, olmazsa başvuru tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, asıl ve birleşen davanın kabulü ile; davacı ..."ın uğradığı 40.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve destek ... ile müşterek çocukları ... , ...i ve ... uğradığı her biri için 4.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ndan alınarak davacının kendisi için asaleten çocuklar ..., ... ve ... için ise velayeten davacı ..."a ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenlerin desteğinden yoksun kalanların maddi tazminat taleplerine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Anayasanın 141. maddesinde; mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması öngörülmüş bulunduğu gibi, 1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca;1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
Mahkemece davacı tarafından açılan davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de, 1086 sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun karşılık 166.maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları bağımsızlıklarını koruyacağından her davada talepler ayrı ayrı değerlendirilerek, ilam başlığında da asıl ve birleşen dosya bilgileri belirtilmek suretiyle hüküm kurulması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. Asıl ve birleştirilen davalar hakkında tek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; 2918 sayılı KTK.nın 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamına göre davacı tarafın davalı sigorta şirketine 19.02.2014 tarihinde tazminat için başvurduğu
anlaşılmakta olup, yukarıda açıklanan hükümlere göre temerrüt tarihinin belirlenmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.741,58 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... Hesabından alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.