Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3621 Esas 2020/3671 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3621
Karar No: 2020/3671
Karar Tarihi: 09.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/3621 Esas 2020/3671 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kardeşin, davacıya ait çekişmeli payların usulsüz şekilde kendi adına tescil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası hakkında ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen kararda, davacının paylarının satış suretiyle davalıya temlik edildiği görüldüğü ancak davacının yaşlı ve okuma yazma bilmediği için bu temlikten haberi olmadığı ileri sürülmüştür. Mahkeme, davacının taşınmazlardaki çekişmeli payların satıldığını bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vererek, karar yerinde bulunmuştur.
Kanun Maddeleri:
Türk Medeni Kanunu - Madde 219
Ticareti İlgilendiren İşlemlerde Vicdan ve Sadakat Kuralı\b - Madde 5
1. Hukuk Dairesi         2017/3621 E.  ,  2020/3671 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada:
    Davacı, paydaşı bulunduğu ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının resmi akitte bizzat kendisi tarafından davalı kardeşi ...’e satış suretiyle temlik edildiğinin göründüğünü, ancak; okuma yazması olmayan yaşlı bir kişi olduğunu, anılan temlikten haberi bulunmadığını, ya kimliği ile fotoğrafları kullanılıp usulsüz ve yolsuz şekilde çekişmeli payların davalı adına tescilinin gerçekleştirildiğini ya da hileli işlemlerle söz konusu payların davalıya devrinin sağlandığını,taşınmazların ifraza tabi tutulmaları sonucu yeni parsellerin oluştuğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş,yargılama aşamasında ölümü üzerine mirasçıları davada yer almışlardır.
    Davalı, iddialar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğini ,davacı kardeşinin kendi rızası ile tapu müdürlüğünde taşınmazlardaki dava konusu payları sattığını,nitekim,satış tarihinin üzerinden on yedi sene geçtiğini,o tarihten bu yana taşınmazları kullandığını,davacı ile aynı köyde oturduklarını,davacının da aralarında bulunduğu maliklerin taşınmazlardaki paylı mülkiyeti müstakil mülkiyete dönüştürmek üzere 2003 yılında rızai taksim sözleşmesi düzenlediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bilirkişiden alınan raporda resmi senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği,dosya kapsamındaki başkaca resmi işlemlerde davacının ıslak imzası ile “okudum” ibaresinin bulunduğu,davalının taşınmazları uzun süredir kullandığı,temlikin ise; 1997 yılında yapıldığı, şu durumda,davacının taşınmazlardaki çekişmeli payların satıldığını bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 09.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.