Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3081
Karar No: 2014/3939
Karar Tarihi: 27.02.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/3081 Esas 2014/3939 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/3081 E.  ,  2014/3939 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Malatya 2. İş Mahkemesi
    Tarihi : 18.12.2013
    No : 2013/280-2013/172
    Davacı-Birleşen
    Davanın Davalısı : M.. Ö.. adına Av. M.. E..
    Davalı-Birleşen
    Davanın Davacısı : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı adına Av. Ö..G..


    Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti, birleşen dava ise yersiz ödendiği iddia olunan aylıkların istirdatı istemine ilişkindir.

    Mahkemece, asıl davanın kabulü ile ölüm aylığının tekrar bağlanması gerektiğinin tespitine, istirdat davasının ise reddine karar verilmiştir.

    Hükmün, asıl davanın davalısı, birleşen davanın davacısı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    Hakkında verilen boşanma kararı 28.2.2005 tarihinde kesinleşen asıl davanın davacısına, 1999 yılında yaşamını yitiren babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2012 yılının 4. ayında gerçekleştirilen işlemle 22.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.

    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Bu aşamada, özellikle Anayasa"nın 20., 5510 sayılı Kanunun 59., 100., 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 28., 45., 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 3., 45 – 53., 4857 sayılı İş Kanununun 32., 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6., 24 – 33., 189., 190., 191., 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6., 19., 20., maddeleri ve diğer ilgili mevzuat hükümleri göz önünde bulundurulmak suretiyle yöntemince araştırma yapılmalı, tarafların göstereceği tüm kanıtlar toplanmalı, bildirilen ve dinlenilmesi istenilen tanıkların ifadeleri alınmalı, özellikle inceleme konusu davaya ilişkin olarak ilgili Nüfus Müdürlüklerinden davacı ile boşandığı eşinin uyuşmazlık konusu döneme ilişkin adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilerek kayıtlı yerleşim yerleri saptanmalı, Medula sisteminden gerekli adres araştırmaları yapılmalı, ilgililerin elektrik ve telefon aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, uyuşmazlık konusu döneme ilişkin seçmen bilgi kayıtları getirtilmeli, boşanan eşlerin kayıtlı oldukları bölgeler yönünden geniş kapsamlı ve uyuşmazlık konusu dönemi aydınlatmaya yönelik Emniyet Müdürlüğü/Jandarma Komutanlığı araştırması yapılmalı, Akçadağ İlçe Jandarma Komutanlığınca ifadeleri alınan aza L. G.. ile köy korucusu M. Ö.."nın 18.11.2011 tarihli ifade tutanaklarının içerikleri dikkate alınmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.

    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, asıl davanın kabulüne, istirdat davasının ise reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, asıl davanın davalısı, birleşen davanın davacısı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi