19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33897 Karar No: 2020/1446 Karar Tarihi: 13.02.2020
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33897 Esas 2020/1446 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından marka hakkına tecavüz suçundan verilen mahkumiyet kararı temyiz edildi. Dosya incelendikten sonra, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı ve Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesine özel bir etkin pişmanlık hükmü olan suçlar dışında uzlaşmanın uygulanamayacağı sonucuna varıldı. Buna göre, sanık hakkında CMK'nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunlu tutuldu. Hüküm, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine göre hak yoksunluklarına hükmedilmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varıldı. Temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN bozulması ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması kararlaştırıldı. Sanık hakkında uzlaştırma kurumunun uygulanamayacağına karar verilmesinin nedeni, suç tarihinde yasal olanak bulunmaması olduğu ve özel bir etkin pişmanlık hükmü olan suçlardan olmamasıdır. Kanun maddeleri, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi, CMK'nin 253. ve 254. maddeleri, ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/
19. Ceza Dairesi 2019/33897 E. , 2020/1446 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Dosya kapsamına uygun düşen hakimin kanaatine göre, tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Uzlaşma teklifinde bulunulduğu tarihte uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde, kollukta düzenlenen matbu form üzerinde sanık uzlaşmayı kabul etmediğine dair seçeneği imzalamışsa da, bir hakkın doğmadan önce kullanılması söz konusu olamayacağından, uzlaşma teklifinin hukuken geçerli olmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7 maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Kabule göre de; Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.